Haberi dün SABAH'ta okurken gözlerime inanamadım. Adalet Alt Komisyonu, hazırlanan çok önemli bir tasarıda cezaları çok önemsiz düzeylere indirmiş. Yasanın kıymetini on paralık etmiş..
Tümüyle vazgeçseler daha iyi olurdu. Bu nasıl bir popülizmdir?.. Bu nasıl bir aldatmacadır?..
Bu ülkenin uygar bir görüntü vermesi istenmiyor mu?..
Gece yarısı İstanbul'un en büyük caddelerinde bir dolaşın. Mideniz bulanır, kusarsınız.. Çöpler öyle her yere savrulmuştur. Dokununca yırtılan ucuz naylon çöp torbalarını ya kediler, köpekler parçalamış, ya da çöpten hayatını kazanan insanlar içlerinde para eden şey aramak için her şeyi yerlere saçmıştır.
İşyerlerinin çoğu, çöplerini rasgele yerlere yığmışlardır.
Dünyanın hiçbir uygar kentinde rastlayamayacağınız bu manzara ile mücadele için ağır cezalar öngörülmüştü, yeni yasada.. Yani bize göre ağır.. 100 lira.. Amerika'da çöpü geçin, bir izmarit atmanın cezası eyalete göre, 200 dolardan başlar, 1000 dolara kadar gider..
Bizim Adalet Alt Komisyonu 100 lirayı da çok görmüş, 20 liraya indirmiş..
Yani bastırın 20 lirayı.. Ana caddenin ortasına büyüğünüzü edin..
Olacak şey mi?.. Cezalar, suçu cezalandırmak için konmaz evvel emirde.. Önlemek için konur..
Bizde denetim zaten Allahlık.. Suçu bin kişi işler, bir kişiye ceza ya yazılır, ya yazılmaz.. Bu yüzden Türkiye suç cenneti olmuştur. Trafik, kabahat türü suçları önlemek, Algılanan Yakalanma Riski Katsayısının artması ile mümkündür.
Algılanan Yakalanma Riski Katsayısı, özetle "Ya yakalanırsam.." düşüncesidir.. Nedir bu düşünceyi sağlayan.. Polis ya da zabıtanın, ya da görevlilerin kaç suçtan kaçını yakaladıkları bir.. Yakalayınca yaptıkları iki..
Bin suçtan birini yakalarsan, ona da, iki paket sigara cezası verirsen, senin yasalarını hiç kimse umursamaz.. Algılanan yakalanma riski sıfırdır çünkü..
Yakalama işi ne kadar seyrekleşirse, ceza o kadar artırılmalıdır ki, dağ başındaki adam bile "Ya yakalanırsam" diye korksun..
Cezaları komik düzeylere indiren komisyon Türkiye'yi gene dağ başı yaptı..
Çöpleri savurmak serbest.. Yasak yerlerde sigara içmek de serbest.. 593 liradan, 20, yazı ile yirmi liraya inmiş ceza.. Al eline 20 kağıt, püfür püfür savur dumanını.. Ne ala memleket..
Ruhsatsız silah ile sokakta dolaşmak ne demek?.. Burası Teksas mı?.. Bunun cezası komik düzeylere iner mi?.. Ayıptır..
Dilencilik, kimliğini saklama, hayvanlara eziyet etme, kaldırımlarda kurban kesme, kesilen hayvanların organlarını sokağa atma, sarhoş olup çevrenin huzurunu bozma, etrafı rahatsız edecek kadar gürültü yapma, nerdeyse serbest bırakılmış..
Bu Alt Komisyon üyelerinin hiçbiri Avrupa'yı görmemiş olmalı.. Bir yasa çıkarıp görmemişlerin komisyon üyesi olması engellenmeli..
Avrupa'nın medeni görünüşü, insanlarının daha medeni oluşlarından mı geliyor sanırsınız?.
Hayır.. Öyle acımasız cezalar vardır ki, insanlar cesaret edemezler.. Geçin akıllarına bile getirmezler..
Şimdi o Avrupa bu Türkiye'yi içine alır mı?.. Siz olsanız alır mısınız?.
Komisyonun indirdiği cezaların Meclis'te hiç değilse eski düzeye getirilmesini önerecek milletvekili yok mu bu ülkede?.. Herkes mi popülist?..