Vali Konağı Caddesi'nin tam ortasındasınız.. Devamlı akan bir trafik var.. Karşıya nasıl geçeceksiniz?.. Eğer bir Avrupalı turist, mesela, İngiliz iseniz işiniz kolay.. İşte tam orada bir yaya geçidi var. Başında trafik ışığı yok.. Ama gerekmez.. Yaya geçidinde yaya varsa eğer, daha adımını atarken tüm trafik durur ve yayanın geçmesini bekler..
Yaya geçidinin anlamı budur. Caddenin üzerinde beyaz zebra çizgilerle yaya geçidi işaretlenmişse eğer ve siz burada bir yayaya çarparsanız, adam öldürmüş muamelesi görürsünüz çünkü..
İngiltere'de kaç kez yaya geçidinin başında avanak avanak baktım.. Ben ordayım ama, trafik de var. Korkudan duruyorum. Şöför de ben ordayım diye durmuş.. "Geç de biz de geçelim be adam" diye içinden giydiriyor belki..
Avrupa'da bir Türk'ü teşhis etmenin en kolay yolu yaya geçitleridir. Ahmak ahmak, tereddütlü, tereddütlü duruyorsa, bilin ki, bizden biridir..
Neden?.. Çünküüüü..
O İngiliz kendini Oxford Street'te sanıp, yaya geçidinden caddeye inerse, büyük olasılıkla ülkesine bir tabut içinde döner..
Çünkü benim ülkemde, yaya geçidi yere çizilmiş süstür..
Hayvan, alçak, aşşağılık, iğrenç mahluklar, orada yaya geçidi olduğunu bile bile, orada yayanın yürüdüğünü göre göre, hız bile kesmeden arabalarını sürerler..
O zaman soruyorum, İstanbul Valisi'ne.. Emniyet Müdürü'ne.. Trafik Müdürü'ne..
Yaya geçidi ne işe yarar?..
Ben gene gelen geçen arabayı kollayacaksam, ben gene trafiğin boş anını bekleyeceksem, ben gene akan arabaların arasında, kelle koltukta cambazlık yapacaksam, yaya geçidi ne işe yarar?.. Boş bulunup, çizgilere güvenip kendimi yola atayım da, Ercan Arıklı gibi otobüs altında kalıp öleyim diye mi çizerler o zebra şeritleri, söyler misiniz?.. Yazı ile açıklar bana yollar mısınız, ben de köşemde yazayım..
O zaman yaya geçidine yürümeyip, canının istediği yerden geçen vatandaşa kızma hakkımız var mı?.. Ya da sövme, ceza kesme..
Adam için yaya geçidinde olmak hiçbir şey fark ettirmiyor, gene trafiğin boşalmasını bekliyor, olmadı kelle koltukta kendisini yola atıyorsa, yaya geçidinde olmasının yararı ne?. Bulduğu yerden geçer.. Haklı da olur..
Vali Konağı Caddesi'nde berberden çıktım. Karşıya geçmem gerek.. Ercan o tarafta bekliyor.. Az ilerde yaya geçidini gördüm.. Oraya ilerledim. Ama deneyimli (Ya da avanak, nasıl yorumlarsanız) bir Türk olarak bekliyorum ki yol boşalsın.. Önümdeki şerit boş.. İkinci şeritte bir özel araba geliyor.. Beni görünce yavaşladı, durdu, yol verdi.. Eşek değilim ya.. Yürüdüm..
Hayır, eşeğim.. Çünkü o yol verdi ama, üçüncü şeritten gelen 34 THA 70 plakalı taksinin şöförü, hem de gözlerimin içine bakarak arabasını üzerime sürdü..
En tehlikeli durum budur. Önünüzdeki şerit yol verir. İnanır çıkarsınız yola.. Arkadan bir hayvan, yanındaki şeritteki arabanın niye durduğuna da aldırmadan hışım gibi sürer arabasını.. Tam bir cinayet tuzağı yani..
Arkamdaki "Geçtim" diye yürümüş.. Geriye kaçamam.. Önden bu mahluk geliyor, gidemem.. Eeee..
Ben sıyırdım.. Yaşlı bir kadın, ya da kucağı bebekli bir anne olsaydı yerimde ne olacaktı?.
Camı açık, mahlukun.. "Yaya geçitleri durmak içindir" dedim.. Güldü ve sürmeye devam etti mahluk.. Sürdü de basıp gitti mi?..
Hayır.. İki metre ötede, tam iki metre ötede durdu.. Çünkü yol tıkalı.. 50 metre ilerde kırmızı yanıyor, trafik durmuş..
İki metre ötede duracağını bile bile yaya geçidinde durmuyor mahluk.. Benim üzerime sürüyor..
Ali Kemal Hanlı'dan bir ricam var.
Bu adamı bulsun.. Benim odama göndersin..
Bir de bana kendi anlatsın, o işi niye öyle yaptığını..
Bu insansızlığın, bu insanlık dışılığın, bu kendinden başkasına sevgi ve saygının olmayışının sebebini, bu mahluku öyle sevk eden ruh halini cidden çok merak ediyorum.
Söylediklerini aynen size nakledeceğim, köşemde.. Söz..
***
Hoşsohbet Sokak'ı Barbaros Bulvarı'na çıkaran kavşak genişletildi ve yaya geçidi çizildi. Ama durum eskisinden de kötü oldu. Çünkü bu yaya geçidi şimdi park yeri olarak kullanılıyor. Dün yazdım. Değişen bir şey yok. Kavşağın içine ve yaya geçidine pervasız park edenler, yayayı da trafiğin içine dalmaya zorluyorlar.
Dün orada hem de siyah plakalı, devletin arabası vardı. Devletin kuralı ile alay eden devlet arabası..
34 AK 5215!.. Gene yaya geçidinde, gene kavşak içinde ayni gün bir park daha.. 34 NYL 79!..
Yani.. Kavşak içi, yaya geçidi yapıldığı günden beri otopark olarak kullanılıyor.
Gazete orda.. Televizyon orda.. Polis orda..
Ama benim vatandaşım hiçbirini takmıyor..
En feci durum da bu.. Vatandaş, trafik diye bir düzen, trafik diye bir otorite, trafik diye bir ceza olduğunu unutmuş.. Hatırlatmak gerek..
Nasıl?..