İster misiniz, şimdi bu ülkenin tüm develeri toplanıp SABAH'ın önüne yığılsın ve bu başlıktan dolayı beni protesto etsinler..
Yahu ülkede alınganlık kol geziyor.. "Bulut!.." "Vay bana ördek dersin ha.. Graww.. Graww.. Graww.."
Bu ne iştir?.. Hem de tiyatrocu gibi, entelektüel, ileri fikirli, kendine güvenli ve hoşgörülü olması gereken insanlar günlerdir bir kaşık suda fırtına koparma peşinde..
Neymiş efendim.. Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın "Biz tiyatrocu değiliz" demiş..
Ne deseydi.. "Biz tiyatrocuyuz. İçimiz dışımız bir değildir. İçimiz kan ağlarken güler gibi yapabiliriz" mi?..
Ey ahali.. Ey tiyatrocu ahalisi.. Nedir tiyatroculuk ben mi öğreteceğim sizlere..
Tiyatroculuk "Gibi yapmaktır.."
Gibi yapmak..
Ağlar gibi yapmak.. Güler gibi yapmak.. Yaslı gibi, şen gibi yapmak..
Sanat burada gibi yapmayı, en iyi, en inandırıcı yapmaktır.
Özhan Canaydın, tam bunu söylüyor işte..
"Biz tiyatrocu değiliz.. Gibi yapamayız.."
Yani "Her insan gibi yapamaz.. Bu özel yetenek, özel eğitim gerektirir.. Tiyatrocular gibi yapar sadece" diyor..
Yani tiyatrocuyu alçaltmıyor, tersine, farklılığının altını çizerek yüceltiyor.
Aslında övgü olan bir cümleden, "Hakaret" anlamı çıkarmak ve bunu toplumsal bir tepkiye dönüştürmek gazete gazete dolaşıp yazılar yayınlatmaya çalışmak, bayağı ciddi, hem de çok ciddi bir aşağılık kompleksinin ifadesidir.
Yapmayın.. Sevdiğim, saydığım, bir yerlere koyamadığım sanatçılar..
Bari siz yapmayın!..