Abuzittinciğim,
Japonlar, uzay araçlarının, yıldızlar arası yolculuklarda, çok büyük hızlara ulaşmasını sağlayacak, "güneş yelkeni" denen bi araç yapmışlar.. Bu "yelken" ler güneşten gelen ışık parçacıklarını enerjiye çevirip uzay araçlarına ivme kazandıracakmış.. İlk deneme başarılı olmuş. "Artık insanoğlu uzayda daha da derinliklere ulaşabilecek" diyorlar.. Bize gelince, uzayın derinliği şöyle dursun, Haydarpaşa'dan Ankara'ya ulaşamamanın ilkelliği içindeyiz. Baksana, bu defa da trenleri toslaştırdık.. İster "hızlandırılmış" ister "yavaşlatılmış" olsun bu tren işini beceremiyeceğiz anlaşlan! Yoksa trenler mi bi acayipleşti.. O da olabilir.. Veya memleketi "kem gözlüler" mü bastı? Umarım Demiryolu yöneticileri bi açıklama yapıp duruma açıklık getirirler kardeşim.
Süreyya meselesi de ayrı bi acayip durum Abuzittinciğim.. Gerçekten sakatlandı mı?.. Sakat makat değil de doping mi aldı?.. Belki de Elvan'la 1500 de koşacak olması onu bunalıma itti!? Bütün bu olanlar onun neticesi! Olamaz mı olur? Zaten bu sonuncu ihtimali 60'lı yılların süper 1500'cüsü Muharrem Dalkılıç söylemiş.. Unutma ki Süreyya'nın tek rakibi İngiliz, Kenya'lı filan değil "1500 de yılın en iyi derecesi" yle Elvan' idi.
Gençlik yıllarında atletizm pistlerini bi hayli arşnlamış biri olarak Muharrem'in görüşüne katılıyorum kardeşim. İki süper kızı birbirine "yedirmek" büyük hata olurdu.. Bırak, biri 1500 de öteki 5000 de "altın"a koşsun. "Olimpiyatlara çeyrek kala" Süreyya'yı bunalıma sokmanın ne yararı var?
Zaten kızın beynelmilel alanda isim yapmış bi antrenörü yok, doktoru yok, psikiyatristi yok! Şimdi Elvan'ın işi de zor..
Hele medya "2 altın için pompolamaya" başlarsa iyice zor.. Neden dersen, ayın 20'sinde 5000 seçme koşacak.. 3 Gün sonra da final! O finalde aklından 1500 metreyi silerek koşması lazım.. Silmezse yarışa tam konsantre olamaz, "Gücümden tasarruf etmeliyim" derken (ertesi gün 1500 ilk seçmesi var) 5000'i de verebilir.
Evet 5000 finalinin ertesi günü 1500'de 1'inci eleme.. 2 gün sonra yarı final.. Ve gene 2 gün sonra final. Yani 8 günde 5 büyük yarış!
O ufacık kız bu kadar ağır yükü kaldırabilir mi? İşte ondan "5000'e yüklenmeli" diyorum. Sonra, 1500'de de madalya getirirse helal olsun! Bi zamanlar uzun mesafelerin geçilmez adamı vardı. Çekoslovak Zatopek! Ona "Çek lokomotifi"derlerdi. Şimdi bizim de Elvan'ımız var. "Türk lokomotifi" Aman bari onu raydan çıkartmayalım!
Münasip yerlerinden öperim Abuzittinciğim.
Kardeşin Güneş.