Bir kâbus gecesini ve bu geceyi yaşatan "5 Yıldızlık" felaketi geride bıraktık.. Ertan "Az sonra, yaşadığın tüm bu kötü saatleri unutacaksın.. Seni öyle bir yere götürüyorum ki" diyor..
Ben şarap seçen Bektaşi gibi "Gideceğim her yer buradan iyi olur, merak etme" diyorum.. Diyorum da, Ertan'ın beni, cehennemden alıp, bir yeryüzü cennetine götürdüğünü düşünemiyorum.. Ta ki, Colony'nin kapısından içeri girene kadar..
Bakın dünyayı dolaştım.. Dünyanın en güzel otellerini bilirim.. Colony, bunlardan biri..
Kıbrıs'a harika bir tesis katmışlar.. 24 saat kaldım orada.. Harika da işletiyorlar..
Odam, odamdaki her şey mükemmel.. Pırıl pırıl.. Avrupa'nın en "de Luxe" odalarında ne varsa, burada mevcut..
Duşumu almaya hazırlanırken kapı çaldı.. Bir şirin kız.. Elinde bir tepsi.. Tepside bir şişe şarap ve kadeh.. İçki kullanmam.. Ama şişenin yanındaki kart içimi ısıtmaya yetti..
"Sevgili Hıncal Uluç, İçimizden biri olarak gördüğümüz sizi Colony'de ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.. Colony Ailesi.."
Bir de kartvizit iliştirilmiş.. Nurper Pars, Lady of the House.. Daha sonra tanıştık..
Gerçekten bir leydi..
Şarabı getiren tatlı kız "Hıncal Bey size teşekkür ederim" dedi..
Yahu ilk defa görüyorum bu kızı.. Bana servis yaptığına göre, ben teşekkür etmeliyim.. Oysa o teşekkür ediyor.. Niye ki?.. Şaşkınlığımı yüzümden okumuş olmalı..
"Hayatta ne öğrendiysem, sizden öğrendim" dedi..
Gazeteci Hıncal'ın hayatında duyduğu en güzel, en içten, en sıcak, en duygulu iltifattı bu..
Cevap veremedim.. Adını bile soramadım.. Geldiği gibi uçtu gitti..
Ona buradan, gecikmiş teşekkür edebiliyorum ancak..
Sıcak bir duş.. Yatağıma uzandım.. Bir yandan ekranda, bir yandan masanın üzerine konan notlardan, oteli tanımaya çalışıyorum..
Hani size uzun uzun Antalya Sheraton'daki Wellness Center'i anlatmıştım.. Spa.. Banyolar.. Masajlar.. Hepsi var.. Her türlü sporu yapmanıza imkân sağlayan bir Sporting Clup var.. Girne'yi panoramik gören bir enfes teras var.. Havuz terasta.. Ertesi sabah kahvaltı salonuna indik.. Kuş sütü var mıydı bilmem?.. Dünya bolluğu.. Dünya lezzeti.. Dünya tazeliği..
Kuzey Kıbrıs'ta bir slogan oluşmuş.. Colony'den önce.. Colony'den sonra.. Kahvaltıda, otelin patronu Erbil Bey'le tanıştım.. Elinde raketi tenise giderken, masama bir kahve içmeye uğradı.. Tam bir Kıbrıslı.. Daha birkaç cümle sonunda anlıyorsunuz ki, bu işi para değil, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne şan olsun diye yapıyor..
Şan olsun.. Ve de örnek olsun..
Genel Müdür Friedrich J. Heiss, ertesi sabah otelden ayrılırken koştu geldi.. O da nasıl şeker bir adam.. Gözlerinin içi ile gülerken "Yazılarınızı okuyamıyorum.. Ama köşede gülen resminiz var ya" dedi..
Bunu demeyi biliyor adam.. Kusursuz bir oteli, kusursuz işleten adam.. Adam!..
Cuma öğleden sonra İzmir'de sevgili yeğenlerim Özhan ve Özdemir Hilton Fitnness Center'i açacak olmasalar, anında program değiştirip, tüm hafta sonunu orada geçireceğim.. İçim kan ağlayarak, gözüm arkada kalarak ayrıldım..
Roma'daki Trevi Çeşmesi'nden bir tane de orada olsa, cebimdeki bütün paraları atacağım ki, tekrar döneyim..
Şimdi bakın.. Kıbrıs'ta bana kâbus dolu saatler yaşatan Şato Lambusa 5 yıldız.. Bu dünya standartlarında de luxe cennet, Colony.. O da 5 yıldız..
Soruyorum şimdi..
Kıbrıs'ta Turizm Bakanlığı var mı?.. Bu bakanlık yıldızları neye göre dağıtır?.. Dağıttıktan sonra denetlemez mi?..
Boş yıldızlık Lambusa 5.. Yıldız yetmez Colony.. O da 5!. Nasıl oluyor bu?..
Şimdi ben bir gazeteci olarak gitsem.. Bir gece Şato'da kalıp dönsem..
"Ey millet.. Sakın ola Kıbrıs'a tatile gitmeyin. Paranızla rezil olursunuz.. 5 yıldızlı tatil köyleri bile dökülüyor" desem, haksız olur muyum?.. O zaman Kıbrıs'ın şanı, şöhreti ne olur?..
Peki paralarını peşin yatırıp bu Şato'ya gelenler, lanet ederek kalanlar, döndüklerinde Kıbrıs için ne söylüyorlar sanırsınız?..
Ya da tersi.. Doğrudan Colony'ye gelsem.. Sonra da "Aman Kıbrıs'a koşun.. Orada dünya çapında, tatil, dinlenme, eğlenme ve wellness merkezleri var" diye yazsam.. Bana güvenip, 5 yıldızlık Şato'ya gidenler, hayat boyu sövmezler mi?.. Bir daha beni okurlar mı?..
Kıbrıs'ta yıldız işleri derhal ciddiye alınmalı.. Tatil köyleri ve oteller, uzman ve bağımsız kişiler tarafından denetlenip, yeniden yıldızlanmalı.. Güzel ile çirkinin, mükemmel ile berbatın farkı ortaya konmalı..
Kurallara aykırı çirkinlikler ve rezillikler uyarılmalı. Uymazsa kapatma cezası verilmeli ki, Kıbrıs'a tatile, güzel günlere gelenler "Bir daha gelmeme" yemini ederek dönmesin.
Beni davet eden Girne Amerikan Üniversitesi'nin önde gelenleri, özür üstüne özür dilediler.. "Beş yıldıza kandık" diye..
Kıbrıs'ta bol keseden, önüne gelene ihsan edilen yıldızlar, bu ülkeye seyahat düzenleyen bütün tur şirketlerinin başını derde sokar.. Kıbrıs'ın adını kötüye çıkarır..
Başbakan Talat'ın başını kaşıyacak vakti var mı, bilemem.. Ama turizm mevsimi başlarken, görünüşe göre Türkiye'den gelen yardım dışında tek geliri turizm olan ülkesinde bu sorun, hepsinden önemli ve acil..
Benim Kıbrıs'ta tatil düşünen okurlarıma tavsiyem..
Sakın ola yıldızlara aldanmayın.. Sakın ha!..
Seçeceğiniz yer hakkında mümkünse daha önce gidenlerden bilgi alın.. Seyahat acentanızı iyice sıkıştırıp her şeyi öğrenmeye çalışın.. 5 yıldız, boş yıldız çıkabilir. Paranızla rezil olmayın. Tatilinizi piç etmeyin.. Kıbrıs'ı anlatmaya devam edeceğim.. Cumaya..