Turgut Özal Başbakan, Vehbi Dinçerler'in Milli Egitim Bakanlığı zamanında Türkiye'ye Japonya'dan bir eğitim heyeti gelir. Temas ve incelemeler yapacak, neticeyi yetkililere aktaracaklar. Gerektiği kadar da ikili işbirliği gerçekleştirecek.
İşler buraya kadar çok iyi..
Japon heyeti yurdumuzun bazı bölgelerinde gerekli incelemelerini yapar. Sonra Bakanlıkta toplanırlar. Heyetin tespiti ilginç:
"Sizin çocuklarınızda Ulusal Bilinç yok!.."
Bizimkiler şaşırır!
Bizim çocukların damarlarındaki kan milli duygumuzun kaynağıdır. Yine de fazla ses çıkarmazlar! Ne de olsa misafir bunlar..
Bizimkiler sorar.. "Sizin gençlerinizde ulusal bilinç var mı? Neler yapıyorsunuz?.."
Japon uzmanları anlatmaya başlar: "Biz çocuklarımıza ilkokula başlamadan 'Şok testler' uygularız. Mesela uçak gibi hızlı giden trenlerimize bindirir, bir tur yaptırırız. Çok katlı yollardan da geçen tren, onları şöyle bir sarsar. Mini mini çocuklarımız teknolojinin bu baş döndürücü neticesini görerek bir şoke olurlar. Bu şoktan sonra Hiroşima'ya götürürüz. Bölgeyi aynen koruyoruz. Bombalanmış bu bölge hakkında bilgilendirir; değil hayvan, bitkinin bile yeşermediğini gösteririz. Ve deriz ki 'Eğer sizler çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz vatanınız, işte böyle düşmanlar tarafından bombalanır. Hiçbir canlı yaşamayacak biçimde size bırakıp giderler. Çalışırsanız, bindiğiniz hızlı trenleri bile geçecek yeni vasıtalar yaparsınız. Gerisi sizin bileceğiniz iş.' Çocuklarımız burada ikinci bir şok daha yaşarlar. Sizlere sunu hatırlatalım ki, Türkiye'de pek çok uzmanımız bulunmaktadır. Bunların herhangi birine bu çocukluk deneyimlerini sorabilirsiniz."
"Peki Türkiye için tespitiniz var mı? Gözlemleriniz nedir?" diye sorar bizimkiler..
"Elbette var.. Bizimkinden çok daha önemli. Bir tanesi Çanakkale Savaşları'nın olduğu bölge. Gelibolu gençlerinizin şoke olması için yeter de artar bile. Bir metrekareye altı bin merminin düştüğü savaşta, Türkler her şeye rağmen galip çıkıyor, olamayacağı olur hale getiriyorlar. En son teknolojiye ve donanıma meydan okuyarak, inancın galip geldiğinin ispatını yapıyorlar. Üstelik karşılarında tek bir düşman değil, müttefik güçler; sizin tabirinizle yetmiş iki millet var."
***
Bu satırları bana yollayan Gül Karagöz'e hem de nasıl teşekkür ederim.. Yıllar önce Gelibolu ve Anafartalar'ı gezip döndükten sonra "Edebiyat, laf, film falan yetmez.. Her Türk çocuğu burayı dolaşmalı.. Hissettikleri hayatının en büyük eğitimi olur.. İçinde dolaşarak hissedilenleri başka bir yöntemle anlatmanın imkanı yok" diye yazmıştım..
İşte Japonlar aynı şeyi söylüyor.. Çanakkale ziyareti temel eğitim içine alınmalı.. Bunu yapacak güçte olmayan okulların gezileri de devlet öncülüğünde sponsorlar tarafından finanse edilmeli..
Çanakkale'yi yaşamadan
Türk olamazsınız!..
Bu kadar önemli..