Ülkedeki ve dünyadaki ekonomik sıkıntıların ilk etkisi defilelere olmuş, en büyük, en ünlü giyim firmaları bile bütçelerini kısarken ilk budamayı defile masraflarından yapmışlardı.
Krizi ilk atlatıp ayağa kalkan tekstil sektörü şimdi yavaş yavaş koleksiyonlarını en iyi tanıtma yolu defilelere dönmeye karar verdiler. İyi de ettiler..
Hazır Giyim Firması İpekyol'un moda tasarımcısı Hakan Yıldırım ile birlikte çalışarak hazırladığı koleksiyon Yansımalar'ı fevkalade büyük ve masraflı bir organizasyonla izledik.
Hakan Yıldırım "1980'lerin renkleri ve coşkusunu yansıtan seksi, sade ve kadınsı tasarımlar" diyor.. Bize daha da önceleri, 1930'la- rı, çarliston devrini falan hatırlattı, giysiler kadar, saçlar ve makyajlar..
Özellikle uçuşan kumaşlardan yapılan koleksiyona bayıldım.. Yeşil, kırmızı, sarı, mavinin parlak tonlarını kullanan Hakan'ın tasarımları gerçekten giyeni de, bakanı da coşturacak gibiydi.
Yaklaşık 2 bin kişinin izlediği dev salonda, 60 metrelik bir podyumda gidip gelen mankenlerin içinden fırlayan gene Cansu Dere idi.. Bu kız 2004'e adını yazacak.. Podyumda müthiş.. Kendisine çok iyi baktığı da belli.. İşinin hakkını veriyor.. Sinem Güven yılların deneyimini, klasına eklemiş.. Pırıl pırıl.. Podyuma çıkan 40'a yakın manken içinde fırlayan, taşan başkası da pek yoktu.. Defile yapmaya yapmaya eskiler sönmüş, yeniler gelişememiş sanki..
Bir de açık.. Pek çoğu kendilerine bakmıyor. Mankenliğin bir profesyonel sporcu gibi, antrenman yapmak ve disiplinli yaşamak gerektirdiğinin farkında değiller.