BBC, dünyanın en büyük ödenekli televizyonlarından.. Ödenekli demek, halkın vergileri ile yaşayan demek. BBC reklam da almaz.. Tek gelir kaynağı halktır.. Tek görevi de halktan aldıklarını, halka vermek..
Bunun yolu, özel TV'lere alternatif program üretmektir. BBC, özel TV'lerle yarışmak değil, onların ticari sebeblerle girmediği, boş bıraktığı alanları doldurmak için vardır..
BBC reyting yarışına girmez. Giremez.. Girdiği anda özel TV'lerden biri olur.. O zaman halktan aldığı paraya ihanet eder.
BBC, reytinglerde çok gerilerde kalsa da aldırmaz.. Onun işi bu değildir çünkü.. Onun işi halka katkıda bulunacak programlar üretmektir. İsteyen izler.. Özel TV'lerin ticari yayınlarından bunalıp, alternatif program arayanlar izler..
Bazan da hiç kimse izlemez..
Bakın laf olsun diye söylemiyorum..
Geçen yıl, İngiliz halkının tam 279 milyon poundunu, yani yaklaşık 700 trilyon lirasını harcayan BBC'nin beş kanalı tam 55 gününü "Sıfır" izleyici ile geçirmiş. Sıfır..
Halka yönelik yayın yapabilmek için 0 izleyiciyi göze alabilmek gerek..
Kalitenin, televizyonculuktaki karşılığı bu ne yazık ki..
TRT yeni bir döneme girerken, bunu niye yazdığımı, kurumu bugün yönetenler anlamıştır sanırım..
Tercih onların.. Ya özel TV'lerle yarış ve halkın parası ile kalitesizliğe, yozlaşmaya prim..
Ya her türlü eleştiriyi göze alarak, 0 izleyiciye cesaret ederek, anayasal görevi yerine getirme..
Kaliteli yayın yapmak zor. Kalitelinin iyisini yapmak daha da zor..
En zoru da, kalitenin seyirci toplamasını, sabırla, vazgeçmeden, yenilmeden beklemek..
Bu millet Leonordo da Vinci'nin yaşam öyküsünü nasıl heyecanla izledi ve hala unutmadı.. Edebiyat şaheserlerinin TV uyarlamaları rekorlar kırdı.. Bunları hep TRT yaptı..
Gene yapar..