Altan Tanrıkulu müthiş bir iş başardı. Artık on paralık değeri kalmayan bir kuponculuğa dönen "Yılın Sporcusu" anketlerine, saygınlığını iade etti.
Yıllar önce Milliyet'in başlattığı geleneğin ilk yıllarını hatırlıyorum.. 1 Ocak tarihini heyecanla beklerdik.. "Kim şampiyon olacak" heyecanına denk bir bekleyiş olurdu bu..
Sonra "İsteyen birden fazla kupon gönderebilir" anonsları ile, sporcu seçmekten, gazete satmaya dönünce giderek itibarını ve heyecanını yitirdi. Sonra da önüne gelenin ne idüğü belirsiz yöntemlerle seçip ilan ettiği onlarca "Yılın Sporcusu" arasında yok oldu gitti.
Altan ve Sabah büyük bir cesaretle, ölüyü diriltme atılımına girdiler.. Buldukları yöntem ve uygulaması, büyük bir cesareti gerektiriyordu. Bu adımı attılar ve başardılar..
Yanlış anlaşılmasın..
Önümde yaklaşık 50 maddelik bir "Yanlışlar" listesi var.. Bunun yarısından fazlası, gece boyu benim aldığım notlar.. Gerisi, geceyi salondan veya ekran başında izleyenlerin aldıkları ve bana ilettikleri.. Bazıları çok önemli..
Yarışma öncesi Altan çok heyecanlı idi.. Hemen her gün uğruyordu bana..
"Sevgili Altan" dedim.. "Bizim meslekte evdeki hesabın çarşıya uyduğu görülmemiştir. Gazete ve dergilerin en kötü sayıları 1 numara taşıyanlarıdır. En usta gazeteciler aylarca çalışır bu birinci sayı için.. Sonuç hatta felaket olur.. Yanlış yapmaktan korkma.. Ne yaparsan yap, yığınla yanlış olacak. Bunları not edeceğiz ve ikinci yarışmada önlemleri alacağız.. Senin hedefin işin özünde başarmak olmalı..
Altan bunu başardı işte..
Ulusun yıllardır özlediği, beklediği, bir yarışma yaptı ve Yılın Sporcusu anketine saygınlığını iade etti.
Şimdi gelecek yıllarda çok daha iyisini, çok daha kusursuzunu yapacak..
Yapacağız..