Cem Karaca'nın cenazesini fırsat bilip sazı eline alan eski tüfekler gene "Gençler"e saldırdılar..
Bu oldum olası böyledir.. Modası geçmeye başlayanlar, halkın nazarında yerlerini alanlara, öfke, nefret, hatta kinle bakarlar.. Hepsinin kökeninde kıskançlık olarak..
Bu sadece adı üstünde pop, yani popüler müzik dallarında değildir.. Kuşaklar kuşaklar evvel, genç Mozart'ın nasıl kıskanıldığının romanları yazıldı, filmleri çekildi..
Lafa gelince "Gençler.." İşe gelince "Kahrolsun gençler.."
Şimdi çok moda ya.. Hedefin tam göbeğinde de "Popstarlar"..
Bir günde gelen şöhretlermiş de, falan filan..
Yahu siz bunları söylerken cami avlusunda, Cem iki adım ötede tabutunun içinde dönüyordur..
Cem bir günde şöhret olmadı mı, Emrah'la..
Cem bir günde şöhret olmadı mı, ikinci olduğu yarışma ile..
Yarışmalar gençlerin önüne konan fırsatlardır..
Babası zengin değilse, plak parasını cebinden bastırmıyorsa, isimsiz bir gence kim yatırım yapar?.
Yarışmalar bu eksiği giderir işte..
Abidin, "Ben Adanalı Abidin" diye İMÇ'ye gitse, yüzüne bakan olur muydu?.
Arkadaşlar..
Pop Müzik, bir kez daha altını çiziyorum. Popüler, güncel müziktir. Şarkı da günceldir, şarkıcı da..
Haa.. Kalıcı olan da kalır..
Bir zamanlar adı Tarkan'la beraber anılan, Allahın günü gazete, dergi sütunlarında mukayese edilen yarıştırılan bir delikanlı vardı.. Adını hatırlıyor musunuz?. Hadi ben söyleyeyim, gene de hatırlamayacaksınız.. Tayfun!..
Hiçbir başarı sebebsiz değildir dostlar..
Bunu iyi, çok iyi bilin..
Ve de kendi unutulmuşluğunuzun köklerini sakın ama sakın gençlerde aramayın..
Ve dahi.. Birini övmek için ille de başkalarını yermek gerekmediğini artık öğrenin!..