2000 yılında, Galatasaray o mükemmel takımı ile Şampiyonlar Ligi'nden elendiği gün, "O zaman UEFA Şampiyonu olurlar" demiştim. Her zamanki gibi umut tacirliği yaptığımı iddia edenler, sezon sonunda, Galatasaray sadece UEFA değil, Real Madrid'i yenip Süper Kupayı da kaldırdığında fena halde utandılar.
Ben "Galatasaray UEFA Şampiyonu olur" dediğimde, hemen ayni saatlerde bir başka ortamda ayni inancı ifade eden biri daha vardı..
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim!..
Başarının yolu inançtan geçer..
Bugün Beşiktaş'ın elinde Avrupa'nın en iyi kadrolarından biri var. Takım, Şampiyonlar Ligi'nden, hem de Londra'da Chelsea'yi yenme şansını da yakalamışken elendi. Çünkü Teknik Direktör Lucescu takımına inanmıyordu. Çünkü takımının gücünün farkında değildi.. Çünkü kendi takımını bu kadar küçük görünce, rakipler dev aynasında gibi devleşiyordu.
Ben Galatasaray taraftarı Hıncal, Beşiktaş'ı Real Madrid ile mukayese ederken, Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu, Lazio'yu Real Madrid ilan ediyor ve "Göreceksiniz neler yapacaklar" diyordu. Lazio Beşiktaş'tan beş puan almasına rağmen, Beşiktaş'ın altında sonuncu oldu. Çünkü ötekiler Lazio'ya papuç bırakmadılar.
Luce, iki Lazio, ordaki Sparta Prag ve İnönü'deki Chelsea maçlarından birinde, sadece birinde takımına güvenerek, kazanmak için oynasa ve kazansa (ki kazanırdı) bugün Şampiyonlar Ligi'ne devam ediyor olurdu.
Son maçı düşünün.. İstanbul'da Chelsea ile oynuyor. Kazansa işi bitirecek. Ama Luce Beşiktaş'a değil, Lazio'ya güvenmeye devam ediyor. Hesaplarını "Lazio Sparta'ya yenilmez" üzerine yapmış.. Beşiktaş'la değil, el kramponları ile gerdeğe girmeğe hazırlanıyor. Chelsea maçında yenilmemeye yönelik anti futbolu hezimete uğrarken, güvendiği Lazio'ya da karlar yağıyor..
Şimdi Beşiktaş UEFA Kupası'nda..
Şimdi önce Beşiktaş, sonra tüm futbol camiasına soruyorum..
Şampiyonlar Ligi'nden elenildiği günden bu ana kadar, bir tek bir Beşiktaş sorumlusundan, ya da Beşiktaş'ın tetikçiliğine soyunanlar dahil Beşiktaş yazarlarının bir tekinden "UEFA Şampiyonluğu" yönünde bir inanç ifadesi duydunuz mu?.
Yok!..
Beşiktaş'ta herşey var.. Güven yok.. İnanç yok!..
Ne var?..
Söyleyeyim..
Luce dahil, Beşiktaş'tan sorumlu olanlar kurada Valencia'yı duyunca zil takıp oynadılar..
"İspanyol liginin liderine elenirsek, kimse bizi eleştiremez.."
Böyle bir hesap olabilir mi?..
Böyle bir hesap insanı isyan ettirmez mi?..
Bu nasıl bir aşağılık kompleksidir?..
Aşağılık kompleksi dedim de..
Lucescu'nun Türkiye'nin kurumlarına en ağır hakaretlerini, Türk televizyonlarındaki "Bu çirkinliğe tahammül edemem, giderim" ifadesini ve İtalyan medyasına "Türkiye ligleri satılmıştır" demeçlerini, "Türkiye Türklerindir" başlıklı gazetenin hem de yönetici yazarlarından Tufan Türenç bakın nasıl yorumluyor..
"Demek ki, (Lucescu'yu) kendi psikolojimize sokmayı başarmışız!.."
Yani bir üst kültür adamı Romen, Türkiye'ye gelince yozlaşmış..
Aşağılık kompleksi durup dururken oluşmuyor!..