RTÜK.. Radyo Televizyon Üst Kurulu.. Görevi TV yayınlarını denetlemek..Türkiye Noterler Birliği.. Görevi dünyanın en saygın mesleklerinden birine gölge düşmesini önlemek.. ..Ve Kanal D'de her gece bu iki "Saygın" kurum ile resmen, alenen dalga geçiliyor. Kimsenin umurunda değil..
***
M.Ali Erbil bu ülkenin en önemli şovmenlerinden biri.. Birincisi.. Yaptığı her programı kendisi ile özdeşleştirip bir "M.Ali Erbil Şov"a dönüştürüyor. Başarısı tartışılmaz. Dünyanın en büyük tiyatro oyuncularından biri olabilirdi. Ama Türkiye'de tiyatro karın doyurmuyor.Ondaki cevheri keşfeden Egemen Bostancı, müzikallerinde küçük roller vererek bambaşka bir alanda ortaya sürdü Erbil'i.. Sonrası tonla para, tonla şöhret.. Mesela Hamlet'i dünyada en iyi oynayacak bir sanatçı, şimdi gırgır şamata, maskaralık yaparak dolar basıyor. Şansa Dansa İtalyan formatlı bir yarışma.. Ama aslı ile uzaktan yakından ilgisi kalmamış. Çünkü İtalyanlar tüm şova rağmen ciddi bir yarışma yapıyorlar. Başka türlüsünü yapamazlar zaten.. Bizde yarışma, marışma yok.. Bir defa yarışmacı yok.. Mesela siz yarışmacı olamazsınız. İlle M.Ali'nin tanıdığı bir ünlü olacaksınız.. Yani.. Temelde bu şov, M.Ali'nin yakınlarına sevdiklerine armağan dağıtması.. Şimdi bir noter var orada.. M.Ali takdim etti geçen gün.. Noter niye vardır?.. İnsanlar yapılan işin doğruluğuna inansınlar diye.. Oysa işin doğru tek yanı yok.. Her şey M.Ali'nin keyfine göre.. Süre doluyor, isterse aldırmıyor. Yanlış cevabı doğru, eksik cevabı tam sayıyor. Kazananın hediyesi belli değil. M.Ali canı ne isterse onu veriyor. En önemli bölüm, finaldeki milyar dağıtımı.. Altı yumurtadan birinde milyarlar var. M.Ali burda resmen oynuyor. İsterse veriyor, istemezse vermiyor.. Kimine altı yumurtadan seçtiriyor, kimine dört, kimine iki.. Canı nasıl isterse. Kural yok. Kural M. Ali.. Peki ya noter?.. Seyirciden seçtiklerine, telefonla bağlananlara, soru bile sormadan Noel baba gibi hediye üstüne hediye yağdırıyor.. Kim bunlar?.. M.Ali'nin kayınbiraderi, baldızı mı?. Nasıl seçildiler, neyi bildiler de kazanıyorlar?. Noter hanım da bütün bu kuralsızlıkları ses çıkarmadan izliyor. Çünkü noterlik ücretini alıyor. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu ile rast gele bir yarışma bandını seçelim. İzleyelim.. Görelim oraya giden noter, bu tarihin en eski mesleklerinden birinin saygınlığını nasıl çiğniyor. Ya RTÜK.. Saat 17.30-19.00 tüm çocukların ekran başında oldukları bir aile izleme saati.. Bu saatte birbiri ardına müstehcen espriler yapılır mı?. Yarışmacılar fordcu, seyirci röntgenci durumuna düşürülür mü?. RTÜK üyeleri bu yarışmayı izlemiyorlar mı?. Başından sonuna erotizm üzerine kurulu bir program, çocuk saatinde yayınlanır mı?. RTÜK "Bu formatla devam edecekse, "Gece yarısına, aile izleme saatinin arkasına koyun" diyemiyor. Hani telefonla bağlanıp yarışmak yoktu?.. RTÜK kararı değil mi?.. Ne oluyor?. Böyle kuralsız, böyle keyfi, böyle sponsor eli ile eş dost mutlu etme havasında yarışma olur mu, diye niye hesap sormuyorlar?. Amerika Senato araştırması açardı böylesi rezilliğe.. Bizde RTÜK göz yumuyor.. M.Ali hem resmi, hem sivil toplum örgütleri ile dalgasını geçiyor.. Kimsenin sesi çıkmıyor.. Peki bu nasıl oluyor?..