Ana haberleri izliyorum.. Ekranım büyük.. İkiye bölünebiliyor. Bu sayede küçük zaplarla ayni anda üçünde, dördünde neler var, görüyorum.. İşin acısı ne bilir misiniz?.. Hepsinde ayni şeyi görüyorum.. Ayni sözler.. Ayni görüntüler.. Nerdeyse ayni sıra ile.. Hepsi sıradan.. Hepsi hem de nasıl sıradan.. Laf ola, ekran dola.. Bir tanesi, bir tek tanesi "Fark"ı yaratmayı düşünmemiş.. Tek başına TRT'nin o "Kahrolası" diye lanetlediğimiz protokol sırası kafalarına kazınmış.. Farklı haber, gündem yaratacak haber üretemiyorsun.. Peki o zaman eline gelen, başka kanallardan gelen ve de herkese gittiğini bildiğin görüntü ve haberleri "Farklı" nasıl vereceğini düşünsene.. Vakit doldurmak için 27'nci sıraya konmuş bir haberin görüntülerini izlerken kanım dondu.. Şehrin göbeğinde, Erzurum şehrinin en kalabalık caddesinde iki kişi bir adamı linç ederek öldürüyor.. Bıçak ve tekmelerle.. Herkes seyirci.. Bu seyirciler arasında öyle iki kişi var ki, hele.. Polis.. Gözü önünde adam öldürüyorlar.. Polisin aczi insanı kahrediyor.. Bu polise mi biz canımızı emanet ediyoruz.. Bu polisin düştüğü ne rezil, ne iğrenç durumdur.. Hem de bu kaçıncı.. Adam karısını 58 kere bıçakladı, onlarca polis uzaktan baktı. Kimseyi yaklaştırmama görevi yaptılar ki, adam rahat bıçaklasın.. Polis adamı tutuklayacak.. Tabanca çekmiş.. Polis adamın şeyinde değil.. Oynuyor polisle.. Polis aciz seyrediyor.. Biz de kahrolup ekrandan izliyoruz.. İşte size Türkiye'nin haberi, haber müdürleri.. İşte o müdürlerin toplantılarına katılan yüzlerce "Haberci" beyni.. "Bu nasıl polis" bu ülkenin gündemi değilse, gündem nedir?.. Polis niye bu hale düştü?. Bunda medyanın günahı ne?.. Polis görevini yaparken güç kullandığı zaman 30 saniyelik görüntüyü klip, jenerik yapıp, iki günde 130 kez yayınlayan televizyonlar mı elini kolunu bağladı. "Eşit silah" diye icat edilen o ahmakça kural mı?.. "Adamın elinde bıçak var. Sende tabanca olmaz. Olursa mahkum olursun.." Yok yahu.. Herif adam öldürüyor, polis bıçak aramaya mı gidecek.. Çekersin tabancanı önce havaya, olmadı adamın bacağına çekersin tetiği.. Polis bunu yapmadığı için Erzurum'da en işlek caddede linç edilen adam öldü. Katil kim?.. Bıçaklı caniler mi?.. Yoksa seyirci polis mi?. "Peki ey polis.. Elin kolun bağlı, kabul.. Yerde yatan müdürün, valin, ya da bir başka polis olsaydı gene 'Efendim medya.. Efendim kurallar' deyip gene bu aczi mi sergileyecektin?.. Peki bundan sonra ne olacak?.. Acz içinde seyredecekse polise ne gerek var?.. İşte size her biri insanın tüylerini ürpertecek sorular.. Koy görüntüyü ekrana.. En deneyimli polis-adliye muhabirlerine, ceza hukuku hocalarına, bu ülkenin en ünlü ceza yargıçlarına, toplum psikologlarına bağlan.. Erzurum Emniyet Müdürü, Valisine bağlan.. İçişleri Bakanı'na bağlan.. "İnsan Hakları.. İnsan Hakları" diye diye, polisin elini kolunu bağlayıp, "İnsan Hakları"nı masumlar aleyhine işleyen "Suçlu Hakları"na çeviren sivil toplum liderlerine, entellere bağlan.. Bakın.. Bir düşündün mü, 27'nci haber diye ezilen, geçilen bir olay, nasıl muhteşem bir televizyon gazeteciliğine dönüşüyor.. Birinci haber.. Hem de bir hafta taşınacak haber.. Çünkü polisin kafası karışık.. Sadece bu acizlik gösterisi değil. Birbirlerini vurmalar.. İntiharlar nasıl sık, nasıl yoğun.. Hani nerde o çalımlarından yanlarına varılmayan haber müdürleri.. Ankormenler.. Haberciler.. Bunlar "Sıradan İşler" müdürleri.. Bir uğraşları var.. Haber öncesine halkın çok izlediği bir program oturtmak ve onun reytinginin kendi bültenine sarkmasını sağlamak.. Çünkü biliyorlar ki onlar için kimse zap yapmıyor. Biliyorlar ki, "Halk biliyor hepsinin ayni" olduğunu.. O zaman önemli olan önündeki program.. Onu yakalarsan adam sende kalır.. Niye başka kanala zahmet etsin ki.. O da seninkinin ayni nasılsa.. Oysa bir bilseler.. Bir anlasalar ki.. Gazetecilik, "Sıradan ile Farklı"yı ayırt edebilme sanatıdır!.. Başarı "Farklı" olmaktır. Ama farklı olmak yürek ister. Oysa sıradanı yaptın mı, kimse senden hesap mesap sormaz. Başın ağrımaz.. Sıran gelince gelir, sıran gelince gidersin..