Maç hakkında ne düşünüyorsunuz?
Özetle; hakemi de yendi Trabzon. Dün akşam normal bir hakemle G.Saray, maçı 8 kişiyle bitirirdi. Bülent 30 saniye içinde kırmızılık bir tekme ve bir dirsek attı. İkisini de görmezden geldi Çulcu. Mondragon'un Gökdeniz'e attığı kırmızılık, en azından ikinci sarılık hareketi de görmedi. Zaten Trabzon lehine pek çok pozisyonu görmedi. Bütün takdir haklarını G.Saray lehine kullandı. Ne gariptir ki; 90 dakika boyunca bu hakeme saldırdılar. Çulcu, bir melek olmalı. Kendisine bu kadar saldıran, hakaret düzen oyunculardan nefret etmeyip maç boyunca onun yanında yer almasını anlamak mümkün değil. G.Saray'ın bu hakemle oyunu sanırım Terim tarafından teşvik ediliyor. Yoksa Terim bunu önleyemeyecek bir adam değil. Geçen hafta 87.dakikada her şey bitmişken kart görerek bu önemli maçta takımını eksik bırakan Hasan Şaş'ı hatırlayın. Aslında 1.dakikadan itibaren kırmızı kart için oynamıştı. Hakem 87'de nihayet tahammül sınırlarını aşınca sarı kartı gösterdi. Şimdi futbolcuları bu kadar sorumsuz, bu kadar hakem düşmanı bir takımın maç kazanması mümkün olabilir mi?
Sahaya çıkan 11'i nasıl buldunuz?
Fatih Terim, Frank De Boer, Bülent ve Abdullah, İhtiyarlar Heyeti ile maça çıkarak mağlubiyeti zaten kabullenmişti. Öylesine kabullenmişti ki; sağ açıkta bomboş oynayan Yattara, boş kaleye 2 top kullanamadığı halde, "Solumuz bomboş, şuraya bir önlem alalım" demedi. Yattara golü attı. Artık uyanır dedik. Hayır 45.dakikanın dolmasını bekledi. Kaybedilen dakikaların nasıl altın olduğunu Fatih Terim bilmezse kim bilebilir? Bu İhtiyarlar Heyeti ile ilk yarı 5-1 bitmeliydi. İlahi bir mucize, G.Saray'ı hezimetten kurtardı.
G.Saray 2. yarı canlanır gibi oldu.
İkinci yarıda oyunu dengeleyen Arif'le Prates'in girmesi değil Trabzon'un anlamsız bir şekilde savunmaya çekilmesiydi. Maçı kendi yarı sahasında kabul eden Trabzon önünde Galatasaray'ın doğru dürüst pozisyonu yok. Niye? O pozisyonu yaratacak oyun yok. Geriden ahmakça doldur boşaltlar, orta sahada haftalardan beri olduğu gibi Sabri'nin liderliğinde top kaybetmeler. Hakan Şükür'e üzüldüm. Gerçekten üzüldüm. Tek başına ve umutsuzca çırpındı durdu. Ve yapayalnız bırakıldı. Görüntüye baktığınızda Trabzon sahasında kırmızı forma çok. Ama ne hikmettir bütün boş toplar maviye gitti. Sahayı paylaşamıyorsun, pres yapmayı beceremiyorsun, arka arkaya 3 tane pas yapamıyorsun. Böyle bir felaket takım, G.Saray olabilir mi? Bu G.Saray'ı böyle sahaya çıkaran ve böyle yöneten adamın Fatih Terim olabileceğine inanamıyorum. Yani G.Saray'ın kenarda oturan, tribünde oturan adamları bu takımın yarısını katlar. Ama bir garip Rumen inadı, bir garip ısrarla dökülen Sabri ısrarı, hele savunmadaki İhtiyarlar Heyeti ile sahaya çıkan takıma G.Saray demenin imkanı yok. İşin asıl üzücü yanı bu.
G.Saray düzelir mi?
G.Saray hep kötü oynuyor, hep kaybediyor. Biz her defasında Terim, bunlardan ders alacaktır diyoruz. Fatih Hoca tam tersine takıntılarını ve inadını sürdürüyor. G.Saray'ın önünde şimdi bir tek UEFA Kupası kaldı. Allah'tan onun ilk maçı da Şubat sonunda. Yani Terim'in önünde kendi hatalarının muhasebesini yapmak, takımın eksiklerini görmek, bu eksiklere göre transfer sezonunu değerlendirmek imkanı var. G.Saray'ı bu hale getiren Fatih Terim ama hala inanıyorum ki bu durumdan kurtaracak tek adam da Fatih Terim. Ama bu inancım ne kadar sürer bilemiyorum. Dünkü takımı sahaya çıkaran ve kenardan dünkü gibi yöneten Fatih Terim sanıyorum bunalımda. Bundan çıkması şart.