Şimdi sokakta bir bombalı arabayı patlatarak adam öldürmekle, hayat kurtaracak araçlara ayrılmış şeridi tıkayarak, kalp krizi geçiren hastanın hastaneye yetişmesini önleyip ölümüne sebep olmak arasında bir anlam farkı var mı, iyi düşünün.. Bir adım daha.. Terörist, bu eylemi şu veya bu şekilde bir ideal, bir inanç uğruna, kendi hayatını da riske ederek, hatta çoğu zaman kendisi de ölerek gerçekleştiriyor. Eyleminin lanetlenecek, ya da alkışlanacak olduğuna tarih karar veriyor.. Afrika'nın Mau Maular'ı, Filistin'in uçak kaçıran, Olimpiyat Köyü basan lanetlileri, bugün kahraman kabul edilmiyorlar mı?. Oysa biz trafik teröristleri, oto yollarda güvenlik şeritlerini sadece ve sadece kendi keyfimiz için işgal ediyoruz.. Kurallara saygılı vatandaşlar, kendilerine ayrılmış şeritlerde, sıralarını bekleyerek adım adım ilerlerken, güvenlik şeritlerini "Bizim için özel" kabul edip pervasızca giriyoruz. Başkalarının haklarını gasp etme suçunu işliyoruz. Kurallara saygılı olmayı "Eşeklik" ilan ediyoruz. Cankurtarana, itfaiyeye, polise ayrılmış şeritleri tıkayarak, başkalarının malına ve canına mâl olacak gecikmeleri yaratmak düşüncesi bizi zerre rahatsız etmiyor. O zaman söyleyin.. Bomba koyan terörist mi makbul, yoksa trafik teröristleri mi?. Utanmazlığın, insansızlığın son aşaması bu.. Kelimenin tam anlamı ile hayvanlık.. Polisi uzakta görünce eşek gibi sıraya giriyoruz. Hem de solumuzdakileri iterek. Buna rağmen polis tespit eder ve çevirirse, bu defa da köpek gibi yalvarıyoruz. Bundan daha büyük bir zül olur mu?.. Ağır yazdığımı söylüyor dostlar.. Az bile yazıyorum.. Ama suya yazıyorum.. Ne ruhumuza işlemiş terörizmde bir azalma var.. Ne de bu ülke polisinde, bu bir "Onur Meselesi" yapma heyecanı.. Ortada polis yok.. Güvenlik şeritleri tüm oto yollarda yüzlerce araba tarafından doldurulmuşken ortada polis yok.. Olan da, hatır için görev yapıyor, inanmadan..
Şimdi sokakta bir bombalı arabayı patlatarak adam öldürmekle, hayat kurtaracak araçlara ayrılmış şeridi tıkayarak, kalp krizi geçiren hastanın hastaneye yetişmesini önleyip ölümüne sebep olmak arasında bir anlam farkı var mı, iyi düşünün.. Bir adım daha.. Terörist, bu eylemi şu veya bu şekilde bir ideal, bir inanç uğruna, kendi hayatını da riske ederek, hatta çoğu zaman kendisi de ölerek gerçekleştiriyor. Eyleminin lanetlenecek, ya da alkışlanacak olduğuna tarih karar veriyor.. Afrika'nın Mau Maular'ı, Filistin'in uçak kaçıran, Olimpiyat Köyü basan lanetlileri, bugün kahraman kabul edilmiyorlar mı?. Oysa biz trafik teröristleri, oto yollarda güvenlik şeritlerini sadece ve sadece kendi keyfimiz için işgal ediyoruz.. Kurallara saygılı vatandaşlar, kendilerine ayrılmış şeritlerde, sıralarını bekleyerek adım adım ilerlerken, güvenlik şeritlerini "Bizim için özel" kabul edip pervasızca giriyoruz. Başkalarının haklarını gasp etme suçunu işliyoruz. Kurallara saygılı olmayı "Eşeklik" ilan ediyoruz. Cankurtarana, itfaiyeye, polise ayrılmış şeritleri tıkayarak, başkalarının malına ve canına mâl olacak gecikmeleri yaratmak düşüncesi bizi zerre rahatsız etmiyor. O zaman söyleyin.. Bomba koyan terörist mi makbul, yoksa trafik teröristleri mi?. Utanmazlığın, insansızlığın son aşaması bu.. Kelimenin tam anlamı ile hayvanlık.. Polisi uzakta görünce eşek gibi sıraya giriyoruz. Hem de solumuzdakileri iterek. Buna rağmen polis tespit eder ve çevirirse, bu defa da köpek gibi yalvarıyoruz. Bundan daha büyük bir zül olur mu?.. Ağır yazdığımı söylüyor dostlar.. Az bile yazıyorum.. Ama suya yazıyorum.. Ne ruhumuza işlemiş terörizmde bir azalma var.. Ne de bu ülke polisinde, bu bir "Onur Meselesi" yapma heyecanı.. Ortada polis yok.. Güvenlik şeritleri tüm oto yollarda yüzlerce araba tarafından doldurulmuşken ortada polis yok.. Olan da, hatır için görev yapıyor, inanmadan.."Kusura bakmayın" diyor.."Biz sizi rahatsız etmezdik ama, Hıncal Uluç yazınca, şeflerimiz bizi bir iki günlüğüne gönderiyorlar. Ceza yazmak zorunda kalıyoruz. İki gün dişinizi sıkın, her şey eskiye döner.." Trafik terörü.. Trafiğe verdiğimiz kurban, İstanbul patlamalarında ölenlerin binlerce misli.. Ama bu terör kimsenin umurunda değil.. Çünkü bu terörle mücadele etmesi gerekenlerin kendileri ayni ruhu taşıyorlar.. Medyayı kast ediyorum. En çok kural ihlal edenler benim meslektaşlarım.. Basın kartları cezayı engelliyor çünkü.. Polis desen, göstermelik bile ortada Üç gündür otoban otoban dolaşıyorum.. Görev yapan polis arabası, motosikleti görmedim.. Vatandaş polisten korkmayı unutmuş. kendini unutturmuş.. Korku olsa, bir uyanık, iki uyanık, on uyanık çıkar.. Yüzlerce araba, güvenlik şeridini normal şerit yapıyorsa, bu kentte halk polisi adam yerine koymuyor, polisi iplemiyor demektir. polis için bundan büyük ayıp olur Ama ayıp da kimsenin umurunda değil..Vatandaş terörist.. Medya.. Güldürmeyin beni.. Polis aldırışsız.. Sonra utanmadan "Trafik terörü" diyoruz.. Bunu el ele, topyekun gerçekleştirdiğimizi unutup..
Trafik terörünü de El Kaide mi yaratıyor?..
Onun da mı kökü dışarıda..
Şimdi dernekleri gene bana saldıracak. Saldırsınlar.. Millet onları iyi biliyor. Trafik polisleri gördükleri minibüse ceza yazmalı.. Onlar niye yazdıklarını bilmeseler de, minibüsçüler niye cezalandırıldıklarını iyi bilirler.. Minibüs demek trafik kuralı ihlali demek.. Ne kadar kural varsa, hepsini ihlal etmek için sokağa salınmış araçlar sanki.. Dün sabah gazeteye gelirken, Köprüye ayrılmış şeride üç dakika içinde tam altı minibüs daldı.. Hızla en öne gittiler ve de daha ileriye gidemeyecekleri için son noktada sola saldırıp, kendi şeridinde normal giden arabaların üzerine sürdüler. Onları sıkıştırarak, ezerek, en öne geçtiler.. Bir trafik polisi sivil olarak bir minibüse, rastgele bir minibüse ilk durakta binse ve son durakta inse, ortalama beş ihlal sayabilir, iddiaya giriyorum.. O kadar pervasız, o kadar aldırışsızlar. O kadar da tehlikeli. Çünkü minibüs kural ihlalleri trafikte büyük tehlikeler yaratıyor.. Ama bu tehlike ne onların umurunda, ne de bu kentin trafik polislerinin. Minibüs sürücüsü ceza yemeyeceğini biliyor. 34 JN 700!.. Nasıl acımasız ve aldırışsız oturuyordunuz tank gibi Hummer cipinizde.. Biz semerli eşekler olarak kurallara saygı içinde sıramızı beklerken, siz zerrece vicdan muhasebesi yapmadan, Köprü dönüşüne ayrılmış şeride girdiniz.. Sıranın en başına kadar gelip, onlarca "Saygılı" arabayı geride bıraktınız. Onlar sizin uyanıklığınızı akıl edemeyen eşeklerdi çünkü.. Sonra durmak zorunda kaldınız. Çünkü şeridiniz sizi Köprüye götürürdü. Oysa siz Beşiktaş'a inecektiniz. İşgal edilmesi yasak zebralı bölgeye daldınız ve sonra direksiyonu benim üzerime sürdünüz.. Koca Hummer'ınız benim küçük Renault'umu ezerdi.. Yol vermek zorundaydım. Kaçmak zorundaydım. Sizinle göz göze gelmek, gözlerinizin içine bakarak "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz" demek istedim.. Ama Hummer'dan tepeden bakan siz haşmetliler için bizler dikkate alınmayacak sineklerdik.. Havaya bakıyordunuz.. Biraz da ezdiğiniz kişiyle göz göze gelmemek için havaya bakıyordunuz, her şey normalmiş gibi.. Gibi değil, bayım.. Normal.. Bu kentte kural ihlal etmek normal.. Anormal olan, hala kurallara saygılı olmaya çalışanlar. Anormal olanlar, hala bu iş belki düzelir umudu ile trafik yazısı yazan, benim gibi bir iki hıyar köşe yazarı.. Özür dilerim bayım.. Özür dilerim, minibüs şoförleri.. Özür dilerim, içlerindeki terörist ruhu ile trafiğe çıkan, yüzler, binler.. Özür dilerim, artık insanlarda zerre korku dahi uyandırmayacak kadar ortadan kaybolmuş, etkinliğini unutturmuş polisler.. Hepinizden özür dilerim.. Dedim ya, hıyarın, eşeğin tekiyim ben.. Kusuruma bakmayın.. Bir eşek de trafik teröründe ölen yüzler, binler.. Bombalı terörde ölseler devlet töreni ile gömülecekler. Trafikte, yüzer yüzer, biner biner ölüyorlar, haber bile olmuyorlar!..