F rank Rijkaard hafta içinde GS TV'ye "Eski ritmimiz yok" diyerek takımdaki düşüşle ilgili doğru bir öz eleştiri yapmıştı.
Bu eleştiriyi dile getirirken şu önemli uyarıda da bulunmuştu: "Ciddi çalışmalıyız. Yememize, içmemize, dinlenmemize dikkat etmeliyiz." Galatasaray'ın kötü futbolunun şifresi Rijkaard'ın bu sözlerinde yatıyor. Galatasaraylı oyuncuların ciddi çalıştığını biliyorum. Yemek yeme ve içme konusunda hassas ve titiz olduklarına inanıyorum. Ancak; kendilerine iyi baktıklarını ve dinlenmeye yeterince zaman ayırdıklarını düşünmüyorum. Futbolcunun özel hayatına girmem. Gezmek ve eğlenmek bir futbolcunun hakkı. Ama iyi dinlenmez, yeterince uyumazsan çökersin, hatta bitersin.
Galatasaraylı oyuncular sahada iyi mücadele edemiyor. İkili mücadeleleri kazanamıyor.
Yeterince dinlenemediklerinden olacak ki; fizik güç olarak sahada sürünüyorlar.
Futbolda koşmazsan, mücadele etmezsen, kuvvetli olmazsan sahada ayakta kalamazsın.
Sadece teknik beceriyle maç kazanamazsın.
Bursaspor karşısında ayakta duramayan, rakiple boğuşamayan, pozisyon üretemeyen ve yenilgiyi hakeden bir Galatasaray vardı.
BURSA TOP GÖSTERMEDİ
Ertuğrul Sağlam, Galatasaray'ın oyun anlayışını çok iyi çözüp takımını bir satranç ustası gibi mükemmel yönetirken, öğrencileri de güçlü fizikleri ile sahada basmadık yer bırakmadı.
Galatasaray topu kullanacak alan bulamadı.
Kirita-Tuna ikilisi orta alana hem mücadele güçleriyle ve hem de ilk toplara basarak adeta ambargo koydu.
Arda'ya, kelepçe takan Tuna hiç adım attırmadı.
Bursaspor takım disiplinini mükemmel uygularken, geride çabuk çoğaldılar ve alanları daraltarak Galatasaray'ın hücuma hızlı ve çabuk çıkmasını engellediler. Ömer-Zapo ikilisi Galatasaray'a tek hava topu vermedi. Ribaunt türü bütün ikinci topları Bursalılar aldı. Özetle, Bursaspor takım olarak enerjik, agresif, disiplinli, yürekli ve mücadele anlamında hocaları gibi sağlamdı.
Galatasaraylı oyuncular fizik ve kafa olarak o kadar bitkindi ki; maçı kazanma adına Neeskens'in hırsının yanına bile yaklaşamadılar.
Keita tam bir hayal kırıklığıydı. Çabukluğunu, süratini, çalım becerisini sahaya yansıtamadı. Arda üretken değildi. Barış ve Balta silikti. Sarp ve Sabri Galatasaray'ın en istekli, en çalışkan ve en yürekli, en mücadeleci oyuncularıydı. Rijkaard'a önerim; oyuncuları kampa almama konusunu bir daha gözden geçirsin. Burası Hollanda değil, Türkiye!