Fenerbahçe seyircisi çeyrek finale şölen havasında hazırlanmıştı. Tribünlerdeki sarı-lacivert parlak kartonlarla yapılan gösteriler mükemmeldi. 13. dakikada Malouda'nın şutuna ayak koyan Deivid'in golüne kadarki süreçte seyirci İngiliz seyircisi gibiydi. Top Chelsea'ye geçtiğinde tribünlerden kulakları sağır eden ıslık sesi yükseliyor, top Fenerbahçe'ye geçtiğinde çoşkulu tezahürat başlıyordu. Fenerbahçe seyircisi maçı takımıyla birlikte oynuyordu.
4-1-4-1 düzenindeki Chelsea mükemmel alan savunması yapıyor, kanatları kapatıyor, ilk toplara basarak ve önde pres yaparak Fenerbahçe'nin en büyük silahı olan ayağa pas oynamasına izin vermiyordu. Lugano-Edu savunmadan topla hücuma çıkamıyordu. Chelsea hücumdan geriye dönüşlerde Fenerbahçe'den daha çabuktu.
Şemsiye gibi açılıp kapanan Chelsea, orta alandaki Joe Cole-Lampard-Ballack-Malouda gibi gezinen oyuncuları olduğu için salıncak gibi oyunun savunma ve hücum yönünü çok iyi oynuyordu. Uğur Boral geniş alan bulamıyor ve çok top kaybediyor, Alex topla buluştuğunda yüzünü rakip kaleye dönemiyordu. Aurelio sahanın her yerine basıyordu.
CHELSEA'NİN DENGESİ BOZULDU
Drobga hücumda top tutup arkadaşlarının hücuma gelmesini sağlıyor, Kezman top tutamadığından Fenerbahçe rakip sahaya yerleşemiyordu. İlk yarı Fenerbahçe'nin akılda kalan sadece iki korneri vardı.
Zico, Uğur'u çıkarıp Kazım'ı oyuna alıp, Deivid'i sağdan sola çekip Alex'i ileri itince Chalsea'nin dengesini bozdu ve kanatlardan hücum ederek gol yollarında tehlikeli olmaya başladı. Aurelio'nun mükemmel pasında çok akıllı depar atan Kazım süper bir gol attı. Gol sonrası seyirci de, Fenerbahçe de morallendi. Kazım, Ashey Cole'un kanadını hallaç pamuğu gibi atıyor, içeri attığı deparlarla Chelsea savunmasını matkap gibi deliyordu.
LONDRA'DA SEMİH OYNASIN
Avrupa'da Fenerbahçe'nin yükselişine attığı gollerle büyük katkısı olan Deivid 81'de bir kez daha jenerik olacak bir gol atarak Kadıköy'ü ayağa kaldırdı. Fenerbahçe'nin yıldızlar topluluğu ve zenginler kulübü Chelsea'yi geriden gelip yenmesi Avrupa tecrübesini kazandığının tescil belgesidir. Zico'ya önerim; Londra'da Kezman'ı değil, top tutan Semih'i oynatması. Semih bu özelliğiyle, Alex'in de takımın da verimini artırıyor.
