Oyunun bu kadar çok durduğu bir derbi izlemedim. Kağıt üzerindeki favori Fenerbahçe derbiyi kazanarak Beşiktaş'ı yarıştan uzaklaştırdı. Maç öncesi iki teknik adamın yorumunda Zico, "Kazanmaya gidiyoruz" derken, Ertuğrul Sağlam da "Kaybetsek dahi yarıştan kopmayız" açıklamasını yapmıştı.
Sağlam'ın bu olumsuz açıklaması takımına da yansıdı ve ilk yarı sahada pozisyon üretemeyen, ayağa iki pas yapamayan, acemiler mangası gibi bir Beşiktaş vardı.
İlk 15 dakikada oya işler gibi ayağa pas yapan bir Fenerbahçe izledik. Kanatlardan bindirip, orta alanda Beşiktaş'a top göstermiyorlardı . Alex'in erken golünden sonra Fenerbahçe, Chelsea maçını düşünmüş olacak ki vites küçültüp oyunun kontrolunu elinde tuttu . Eğer Fener hep yüksek vites ile oynasaydı maçı farklı bile kazanabilirdi.
SAĞLAM GEÇ KALDI
Beşiktaş'ın hücum denemeleri F.Bahçe'nin hücuma çıkarken kaptırdığı toplar sayesinde gelişti. Ancak Delgado, Serdar Özkan ve Tello final paslarında hep yanlış kararlar verdi. Bu iki takım arasındaki kalite farkını gösterdi. Fenerbahçeli futbolcular birbirlerinin nefes alışını bile biliyor olacaklar ki, gözü kapalı paslaştılar. Beşiktaşlı oyuncular ise birbirleriyle uyum sağlayamadıklarından rakip kaleye gitmekte zorlandılar. Derbiye F.Bahçe'nin oyuncu kalitesinin yanısıra hocaların doğruları ve yanlışları da damga vurdu.
Kazım, Zico'nun verdiği şansı iyi kullanırken İbrahim Üzülmez'in bölgesini Gökhan ile birlikte hallaç pamuğu gibi attı. Sağlam bu zaafı gördü ama önlem almak için ilk yarının bitmesini bekledi ve yanlış yaptı. Çünkü ikinci yarı Ali Tandoğan sağ beke, İbrahim savunmaya ve Baki de sol beke geçince Beşiktaş ısırmaya başladı.
Uğur'un sakatlanıp, yerine Semih'in girmesi Zico'nun yanlışıydı ve Beşiktaş'ın Ali-Serdar işbirliğiyle sağ kanattan tehlikeli bindirmelerine neden oldu. Sonunda 74'te Serdar beraberlik golünü attı. Üç pasta atılan bu golde Rüştü'nün topu eliyle hemen Delgado'ya çıkarmasının payı da büyüktü.
Beşiktaş'ın moral olarak yükseldiği anlarda Baki'nin kaptırdığı topun bedeli ağır oldu. İlk yarıda Kezman ile hücumda tek top bile tutamayan F.Bahçe, Semih ile yarattığı pozisyonda Alex ile tekrar öne geçti. Gökhan'ı ve Aurelio'yu çok beğendim. Maldonado'yu da... Şilili her kademeye girip duvar oldu, fantaziye kaçmadı. Buluştuğu her topu saniye bazında boştaki arkadaşına aktardı ve takımının oksijen çadırı oldu.