Fortis Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray forma şansı bulamayan oyunculara şans verdi. Galatasaray kazandı, Fenerbahçe berabere kaldı, Beşiktaş kaybetti. Kupadaki sonuçlardan çok forma şansı bulan oyuncuların nasıl performans sergileyeceği önemliydi. Oynamayan oyuncuların çoğunun formda olmadığına tanık olduk. Hocaların geniş kadrolarını düzenli bir rotasyona sokamadığını gördük. Peki bu sorun sürer mi, ya da sorunu aşabilecek bir formül üretilebilir mi?
Kulüplerin kadro yapıları 25 kişilik oyuncudan oluşuyor. Bu sayı büyük kulüplerde PAF'ta ve A Takım'da görev yapan oyuncuların geliş ve gidişleriyle artabiliyor, sakatlık veya ceza durumunda da azalabiliyor. Genelde; 25 kişiyi sabit alırsak ve takımların sahaya 18 kişilik kadroyla çıktığını düşünürsek 7 oyuncu sürekli tribünde oturuyor. Bazı oyuncular; buna yabancı isimler de dahil, müzmin yedek durumuna düşebiliyor.
Antrenmanlarda yapılan çift kale maçlar genelde hep 40 dakika sürüyor. Oyun bazen taktik anlatımı nedeniyle duruyor. Devamlı oynayan oyuncular maçlarda görev yaptığı için sorun yaşamıyor. Forma şansı bulamayanlar "Maç oynama alışkanlığı kazanma" konusunda pratik yapamıyor. Oynamayanları oynayacak duruma getirebilecek ve 25 kişilik kadroda rekabeti ciddi anlamda korukleyecek en iyi formül bence İngiltere'de de uygulanan "Rezerv Lig" formülüdür. Bu lig futbolcunun kulübede paslanmasını engeller. Sakatlıktan çıkan oyuncunun hocasına performasını gösterme şansını yaratır. Örneğin; sakatlığı geçen Sabri'nin durumunu görmek için ve Carrusca'nın kazanılması için kupa maçı beklenmez. Ayrıca PAF Ligi yarışmacı bir lig değil. Burada şampiyon olmak başarı ve prestij olarak görülse de asıl hedef A takıma oyuncu yetiştirmektir. Rezerv Lig, sadece oynamayan oyuncuların oynayacak duruma gelmesini sağlamaz, PAF takımında umut ışığı saçan gençlerin de A Takım'a hazırlanışına yardımcı olur.