Galatasaray Başkanı Sayın Özhan Canaydın'a bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Ve en kısa sürede sağlığına kavuşmasını yüce Allah'tan diliyorum.
Gelelim maça... 4'üncü haftada rakipler berabere kalmış ama Galatasaray bu avantaji Manisa'da kullanamamıştı.
Bu hafta kazanabilecek miydi? Kalli'nin ilk 11 sürprizleri Barış, Carrusca ve Nonda'ydı.. 4'üncü dakikada El Saka'nın kendi hatasıyla oluşan pozisyonda Hakan'ı indirmesiyle kazanılan penaltıyı Nonda gole çevirdi. Erken gol seyircisiz maçta Galatasaray'ı rahatlattı.
Galatasaray kanatları kullandığı anlarda etkili oluyordu. Konyalı Sabin'in "Alaycı protesto" sonucu kırmızı kart görmesi maçı bitirdi. Galatasaray Nonda ile ikinci golü bulurken üçüncü golde Carusca'nın kafayla vuruşu muhteşemdi.
Nonda ve Carrusca'ya ayrıca değinmek istiyorum. Kongolu Nonda Galatasaray'da büyük işler yapar. Ayağı kırılmadan önce bonservis bedeli 20 milyon dolardı. Nonda, rakip ceza alanı önünde sürekli geziniyor. Duvar olup top saklıyor ve orta sahanın hücuma destek vermesini sağlıyor. Bileklerini iyi kullanıyor. Dar alanda kolay adam geçiyor. Yüksek topları almakta zorlanmıyor. En önemlisi "Ben büyük yıldızım" havasında oynamıyor. Mütevazı davranıyor, kızmıyor, sakin ve bilerek top kullanıyor. Rakip korner atarken geriye gelip savunmaya yardım ediyor. Kısa mesafedeki patlama sürati müthiş, hareketlendiğinde adeta uzuyor. Toplara sert ve isabetli vuruyor. Kongolu'nun takıma tam uyum sağladığında çok gol atacağına inanıyorum. Hakan'la da frekansının tuttuğunu söyleyebilirim.
AT SAHİBİNE GÖRE KİŞNER
Carrrusca, Gerets döneminin balon transferiydi. Üflesen yıkılıyordu. Ama "At sahibine göre kişner" sözü boşuna değilmiş Kalli'nin yaptırdığı özel çalışmalar sonucu Arjantinli güçlenmiş ve güven kazanmış. İkili mücadelelerde korkusuzdu. Sadece hücuma katılmakla kalmadı; adam da kovaladı, savunmaya yardıma geldi.
Galatasaray'da Kalli rekabet ortamını iyi yaratmış. Yardımlaşma, mücadele üst düzeyde. Futbolcular topu ayağında fazla tutanı Kalli'nin cezalandıracağını biliyor. Atılan gollerde de "Egoizm"
yoktu paylaşımçılık vardı.
