Almanya'daki Süper Kupa Finali'ni çıplak gözle izledim. Dönüş günü Köln'de tabloid olarak yayınlanan Express gazetesinde yayınlanan Lincoln röportajı dikkatimi çekti. Schalke'nin eski efsane menajeri Rudi Assuer, Lincoln'ü şöyle anlatıyordu:
"Sıradışı bir oyuncu. Ne yapacağı sabah yatağından nasıl kaktığına bağlıdır. Kaprislidir. Düzenli bir çizgide yürümez. Takım içinde mutluluğu yakalarsa süper işler yapar. Çocuk gibidir. Gerektiğinde sert eleştirilmelidir. Özel ilgi ister. Hocası onu hergün 10-15 dakika ofisine çağırıp konuşmalıdır. Etrafındaki sevgi çemberi büyüdükçe futbolu da büyür. Schalke'nin ne Avrupa'dan ne de Güney Amerika'dan onun yerini dolduracak oyuncuyu bulacağını zannetmiyorum."
Lincoln yıldız bir oyuncu... Yıldızlarla geçinmek her hocanın harcı değil. Kaprisli olan hoca yıldızı söndürür. Akıllı olan yıldızıyla birlikte parlar. Lincoln'ü Schalke'ye alan Assuer'in görüşlerini aktardım. Kalli'nin zekasına, bilgisine, hocalığına saygım var. Ancak Lincoln'den faydalanmak istiyorsa Assuer'e kulak kabartmalı.