Lig başlarken SABAH Spor Servisi, yazarlarından, "Kimi şanslı görüyorsunuz?" diye görüş aldı. Ben de düşüncemi takımların kadro yapılarına göre dile getirdim. Şimdi önümüzde Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın zorlu Avrupa maçları var. Üstelik Eylül ayında EURO 2008 için Milli Takım'ın maçları start alacak. Peki takımlarımız hazır mı?
Süper Lig takımları yeni sezon için Türkiye'de ve Avrupa'da hazırlık kampı yaptı. İdmanlarda çalışmalar kuvvet ve fizik güç üzerineydi. Takım oyununu ve uyumu görmek için oynanan maçlarda takımlar kendi güçlerini test edecek rakiplerle oynadı mı? Bence hayır... Bu maçlar sırf maç oynamak için yapıldı. Nasıl mı? Size vereceğim örneklere lütfen dikkat edin..
Arsenal'in düzenlediği Emirates Turnuvası'na Inter, Valencia ve Paris Saint Germain katıldı..
Fatih Terim döneminde Galatasaray'ın katıldığı Amsterdam Turnuvası'nda Atletico Madrid, Ajax, Arsenal ve Lazio oynadı.
Moskova'da yapılan turnuvaya, Real Madrid ile Milan katıldı.
Milan, Real Betis'in yüzüncü yıl kutlamalarının davetlisi oldu. Barcelona ve Liverpool, Uzakdoğu turnesine gitti. Kanal 1'de yayınlanan Moretti Cup'a Inter, Napoli, Juventus katıldı. 14 Ağustos'ta İtalya'da düzenlenecek TİME Cup'ta Juventus, Inter, Milan oynayacak. Chelsea, Amerika'ya; Roma, İngiltere'ye turnuvalara gidecek. Mehmet Scholl'un jübilesinde Bayern Münih, Barcelona ile karşılacak..
Süper Kupa Finali'ni bir kenara koyarsak ligimizin lokomotifleri Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray, Avrupa'nın hangi turnuvasına katıldı. Sadece Avusturya kampında Gençlerbirliği ünlü Arsenal takımıyla oynama becerisini gösterdi. Galatasaray'ın oynadığı tek ciddi maç Belçika şampiyonu Anderlecht ile yaptığıydı. Fenerbahçe de evinde bir sürü oyuncusu eksik Shakhtar Donetsk ile oynadı.
UCUZ ETİN YAHNİSİ YAVAN OLUR
Avrupa'da birçok takım üst düzey hazırlık maçı oynarken biz sıradan takımlarla gücümüzü test etmeye çalışıyoruz. Neden İngiliz, Alman, İtalyan ve İspanyol takımlarıyla maçlar oynayamıyoruz? Ya becerimiz yok ya da kulüpleri yönetenlerin akılları yeterince çalışmıyor veya vizyonları yetmiyor. Diğer bir ihtimal ise teknik adamlar "Yenilirsek eleştiriliriz" korkusuyla güçlü rakiplerle maç oynamaya sıcak bakmıyor.
Ama Avrupa'nın ünlü takımları birbiriyle oynarken bu korkuyu yaşamıyor. Çünkü onlar güçlerini test etmeyi düşünüyor. Şimdi devler masasında yemek yemeyi düşünmeyenler ortaya çıkıp da, "Biz Avrupa'da final oynamayı hedefliyoruz" diyebilirler mi? Robert Carlos'u, Lincoln'ü getirdikleri için hava atanlar reklamın büyüğünün yapılacağı dev organizasyonlara katılmayı akıl edemiyor. Kendi liglerinde büyük rekabet yaşayan takımlar birbirleriyle hazırlık maçı yapabiliyor. Ama bizim üç büyük takımımız birbirlerine olan nefretten dolayı Avrupa'da bile ortak bir turnuvaya katılamıyor. Küçük takımlara karşı testten geçmek "Ucuz etin yahnisi yavan olur" sözüne benziyor. Dilerim küçük düşünmeni bedelini Avrupa'dan erken elenerek ödemeyiz.
