Galatasaray bugünden itibaren yoğun bir maç trafiğinin içine giriyor. Sarıkırmızılı ekip 14 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında yani 29 günde 9 maç oynayacak. Aynı yoğunluğu Fenerbahçe ve Beşiktaş da yaşayacak. 3 Büyükler; Avrupa Kupaları, Süper Lig, Türkiye Kupası üçgeninde zorlu maçlar oynayacak. Galatasaray'ın "Bay" olma şansı yok. Bu yüzden Galatasaray üç gün arayla farklı konsantrasyon gerektiren maçlara çıkacak. Takımlarımızın Avrupa ile rekabet edebilmesi için bu yoğunluğa alışması gerekiyor.
Galatasaray yoğun maç trafiğine Ankaragücü karşılaşmasıyla start verecek. Ardından sırasıyla PSV Eindhoven, Kayseri Erciyes, Bursaspor, Gençlerbirliği, PSV Eindhoven, Çaykur Rizespor, Karşıyaka ve Sakaryaspor ile oynayacak.

CARRUSCA'YA DA ŞANS VERMELİ
Bu aşamada takımının yıpranmaması adına en büyük görev Gerets'e düşüyor. Belçikalı hoca oyuncu seçimlerinde çok titiz davranmalı. Kadro derinliğini iyi kullanmalı. Üç cephede oynayacak oyuncuları önceden belirleyip hazırlamalı. Sezon başı yaşanan sakatlıklar nedeniyle kadro oluşturmakta zorlanan Gerets bu maratona "Fit" bir kadro yapısıyla girecek. Yani Gerets'in elinde 25 hazır oyuncu olacak. Her zaman formayı adaletli dağıttığına inandığım Gerets bu fırsatı iyi değerlendirip, bazı oyuncuları yeniden kazanabilir.
Örneğin Frankfurt'taki "Süper Kupa" finali öncesi, Gerets gençlerden oluşan bir kadroyu Mönchengladbach önüne sürmüş; Oğuz, Aydın, Ferhat, Özgürcan gibi gençler oynadıkları oyunla alkışlanmışlardı. Erik Gerets kadro derinliğinde aynı uygulamayı Fortis Türkiye Kupası'nda yapabilir. Carrusca'yı bu maçlarda ilk 11'de oynatmalı. Hatta sistem konusunda değişiklikleri deneyip bazı oyuncuların yerlerini de değiştirebilir. Kupa-Lig-Avrupa üçgeninde iskelet kadroda oynamak yıpratıcı ve hata olur. Futbolcular maç başı para aldıkları için yorgun olsalar bile oynamak isterler. Bu konuda Gerets oyuncularının fiziksel ve mental yapısını yakından izlemeli. Kadro seçimlerinde, maçların zorluğuna ve önemine göre tercih yapmalı.