Malta maçı kadrosundan 6 oyuncu yoktu. Fatih Terim Macarlar'a karşı sahaya yeni bir kadro sürmek zorunda kaldı. Milli Takım'ın önündeki sıkıntı, oyuncuların yan yana alışkanlığının olmamasıydı. Terim'in orta alanda oluşturduğu Sabri, Gökdeniz, Tuncay ve Arda dörtlüsü hücuma çabuk çıkabilen oyunculardı. Ama onların patlayabilmesi ve rakip kaleye dikine çabuk hücum edebilmesi için araya atılacak son paslara ihtiyaç vardı. Tümer'in sakatlanması, Terim'in elini kolunu bağlamıştı.
Macarlar takımlarına olan inançlarını kaybetmiş olacaklar ki, tribünleri bomboş bıraktılar. Rakibin öncelikli hedefi gol yememekti. Alan savunması yapıp, Milli Takım'ın çabuk oyuncularına geniş alan bırakmıyorlar, ayağa isabetli pas yapma isteğimize de engel oluyorlardı. Milli Takım kanatlara inemiyor, kenardan orta yapamadığımız için Hakan Şükür yüksek toplarla buluşamıyordu. Gol için tek umudumuz karambollerde bulacağımız pozisyonlardı.
GÖKDENİZ KOPARAMADI
Bu şansı 39. dakikada yakaladık. Aurelio'nun şandel ortasına yükselen Servet'in kafa ile aşırdığı topa fırlayan Tuncay'ın takipçiliği sayesinde beklediğimiz golü bulduk. Özellikle
Tuncay maçın başından itibaren yaptığı çapraz koşularla Macar savunmasının dengesini bozuyordu. Golden iki dakika sonra Arda'nın final pasına fırlayan Gökdeniz topun dibine girmeyince maçı koparacak golü de kaçırıyordu.
Milli Takım'da playmakerlık yapabilecek oyuncu Arda'ydı. Ama G.Saray'ın genç yıldızı çok fazla çizgide oynuyor, gereksiz yere de topla haşır neşir oluyordu.
İkinci yarı Macarlar üzerimize çok adamla gelmeye başlamıştı. Bu çabuk adamlarımızı gole kaçırmak için büyük şanstı. Ama Milli Takım'ın skoru koruma düşüncesi hücuma hızla çıkma düşüncesinin önüne geçince pozisyon bulmakta zorlanıyorduk. Sakin olmamız gerekirken, telaş yapıyorduk. Süper Lig'de özellikle büyük takımlarda yaşanan kadro istikrarsızlığı ve uyumsuzluğu Milli Takım'a da yansımıştı. Geçiş dönemi sayılacak çok kritik bir ortamda çok özel bir galibiyet aldık.
Fatih Terim 96'ya giderken Budapeşte'de Macarlar'a karşı çok kritik bir maç oynamıştı. Dün gece de çok özel bir geceydi. Kalitemiz doğrultusunda oynamasak da, galip gelmek güzeldi. Tuna Nehri akmadı, Türkiye'yi yıkmadı.