Türkiye'nin en iyi haber sitesi
LEVENT TÜZEMEN

Geri dön Terim!

G.Saray yabancı futbolcu transferi konusunda baltayı hiç bu kadar taşa vurmamıştı. Gelenlerin çoğu başarılı olamadan ya valizini toplayıp gitti ya da gönderildi. İkinci Terim döneminin ilk yılında Christian, Sarr, Almaguer, Felipe, Revivo, Lukunku, Xavier gibi yabancılar G.Saray'ı asla sırtlayamadı. Christian, Sarr ve Felipe ayrılma gerekçelerini "G.Saray'da mutlu değiliz" olarak açıklamıştı. G.Saray yıl üste üste şampiyon olurken başarının harcında "Aile ortamı, sevgi, saygı, dayanışma ve yardımlaşma" vardı. Hagi, İlie ve Filipescu G.Saray'a adım attıklarında tanıştıkları ilk şey sevgiydi. Fatih Terim bir televizyon sohbetinde şöyle demişti: "Yabancılarımızdan çok memnunum. Onlar, Türk futbolcularının yarattığı sıcak ortamda başarılı oluyorlar; G.Saraylı muamelesi görüyorlar.." Gerçekten de, o yıllardaki G.Saray tam bir aileydi. Terim o aileye sadece hocalık yapmıyor, futbolcularla çoğu zaman bir arkadaş gibi diyalog kuruyor, çoğu zaman da bir baba gibi her türlü sıkıntılarıyla yakından ilgileniyor, şevkatini ve sevgisini asla esirgemiyordu. Yeri geldiğinde de otoritesini gösteriyordu. Terim'in dönüşüyle G.Saray'da kaybolan bu değerlerin yeniden ayağa kalkacağı umut ediliyordu. G.Saray asla skorların değil, hedeflerin ön planda olduğu, sabır ve güvenin el üstünde tutulduğu bir camiaydı. Aile olma kavramının önemi hiçbir başarının önüne geçmemişti. Eğer bugün transfer edilen yabancılar başarısız ve mutsuzsa bence bu G.Saray'da bir aile ortamının olmadığını gösteriyor. Taffarel, Hagi, Popescu, İlie, Filipescu oynarlarken "40 yıllık G.Saraylı" gibiydiler. Sevildiler, sayıldılar ve yaratılan sıcak ortamda başarılı oldular. Frank De Boer, "Türkiye'ye gelmekle hata yaptım" diyebiliyorsa demek ki G.Saraylı muamelesi görmüyor. Bir dönem Hagi'nin saha içindeki sert davranışlarına ses çıkarmayan, Taffarel hatalı gol yese de sırtını sıvazlayan, Popescu'nun kaptırdığı toplara hoşgörüyle bakan arkadaşlık, anlayış ne yazık ki bugünkü G.Saray'da yok. Peki bu aile ortamını yaratacak kişi kim? Tabii ki Fatih Terim..

Önce aile ortamı yaratın
G.Saray bunalımlı günler yaşıyor. Kötü sonuçlar zincir gibi birbirine ekleniyor. En sakin olması gereken kişi Terim; ama yangına körükle gidiyor. Farklı enstrümanlardan oluşan G.Saray orkestrasını keyifle dinlenen bir orkestraya dönüştüremenin faturasını hep oyunculara kesiyor. Hiç duymadığınız ve sık sık yaptığına tanık olmadığımız "Operasyon" sözünü dilinden düşürmüyor. Sık yaşanan kadro değişikliği futbolcular arasında rekabet yaratmadığı gibi kendilerine olan güven duygusunu kaybettiriyor. Vefa duygusuyla sarıldığı ve güvendiği eski tüfeklerden beklediği vefayı göremediği için kızıyor, tavır alıyor. Ancak zararı "Öfkeyle kalkan zararla oturmuş" sözü gibi kendisi ve G.Saray görüyor. Ocak ayında kesin transfer yapılacak. Bazı oyuncularla yollar ayrılacak. Ancak kim gelirse gelsin, "Usta kaptan dalgalı denizde olur" diyen Terim, Hagi'nin "O bizim babamız" dediği Terim olmazsa, sıcak aile ortamı yaratılmazsa, yeni isimler G.Saraylı muamelesi görmezse G.Saray gemisi dalgalı denizde çalkalanmaya devam eder.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA