Dün gece gerçekten üst düzey, bol aksiyonlu, gollü nefes kesen bir maç izledik. Tabi orta sahaların bu kadar kolay geçilip bu kadar çok pozisyon bulunması yani toplam 7 golün dışında 10 tane de golün kaçırılması günümüz futbolunun ilkelerine uygun değil. Galatasaray, alışılmış ofansif gücüyle maça başladı. Trabzon da kazandığı her topta ileri çıkmayı düşününce yüksek bir tempo oluştu. Galatasaray, ilk yarıyı Yunus'un mükemmel asist ve mükemmel golüyle önde tamamladı. Bu yarıda Ozan Tufan'ın kafa golü de Premier Lig ayarındaydı.
Galatasaray, ikinci devreye biraz kontrollü oynayalım diye durgun başladı. Sonrasında Trabzon üst üste iki gol atınca işin rengi değişti. Galatasaray beraberliği yakaladı. Ondan sonra Barış'ın dribblingleriyle tehlikeler yarattılar. Sonra uzatmada maçın kırılma anı geldi. Draguş'un topu kaleye yönelirken Abdülkerim müthiş çıkardı. Son saniyede de G.Saray yine kazanmayı başardı. Bir özel paragraf da Batshuayi'ye açmak istiyorum. Gerçekten çok önemli bir karakter. İcardi, Osimhen varken hiç şans bulamıyordu. İcardi sakatlandı, Osimhen hazır değildi. Buna rağmen Okan Buruk onunla başlamadı. Sonra maça girdi ve takımını zafere taşıdı. Trabzon'a gelince hırslı ve yürekli oynadılar. Nwakaeme, hücum girişimlerinin odak noktasıydı. Ama takım savunmaları ise tam bir felaketti. G.Saray'ın attığı 4 golün dışında kaçan bazı fırsatlar ve Uğurcan'ın 6 net kurtarışı her şeyi açıkça anlatıyor.