Yeri geldikçe vurguladığım gibi futbol gerçekten ilginç bir oyun. Dün gece tel tel dökülen Galatasaray, farklı yenilgiyle ikinci maça şansı kalmadan sahayı terkedebilirdi ama bana göre küçük avantajı kaparak döndü. İlk yarı tam bir felaket tablosuydu. Erken bir gol yendi. Ardından devre sonuna kadar rakibin kaçırdığı üç net pozisyon vardı. Kerem Aktürkoğlu'nun da ayrıca bir kademe ile önlediği iki pozisyon vardı. Bir de devre biterken yenen ikinci gol. Galatasaray'ın ise pozisyonu yok. İkinci yarıda Galatasaray biraz hareketli başladı. Ancak rakip takım her an kontratak fırsatı kolluyordu. Sonunda buldular fakat direği geçemediler. Sonra maçın kritik anı geldi. Normalde İcardi'nin çıkıp Batshuayi'nin oyuna girmesi lazımdı. Ancak İcardi'nin bildiğimiz gibi dokunulmazlığı var. Çift santrfora dönülmesiyle hasar daha da büyük olabilirdi. Ama Batshuayi girer girmez gol attı. Kısa süre sonra da ikinciyi attı. Dün geceki gözlemlerim şöyle; Gabriel Sara'nın kumaşı iyi, zaman içinde uyum sağladıkça faydalı olacak. Kendisi çok iyi duran top kullanır. Ziyech varken bir şey demiyorum ama Ziyech olmadığı zaman niye bütün duran topları Mertens kullanıyor? Barış, fizik açıdan diri rakip karşısında geçirdiği rahatsızlıktan dolayı beklenen performansı gösteremedi. Benim senelerdir üstünde durduğum bir konu var. Fizik güç günümüz futbolunda çok önemlidir. Tüm teknik direktörlerimizin şapkalarını önüne koyup bu soruya cevap bulmaları gerekiyor. Neden Avrupa'nın en vasat takımları bile fizik açıdan bu kadar üstünlük sağlıyor. Ben Galatasaray'ın bu skorla turu geçeceğine inanıyorum.