Fenerbahçe, evindeki ligin ilk maçını tek farklı galibiyetle bitirdi ama 90 dakika içindeki oyunu hiç tatminkâr değildi. Ciddi üretkenlik sıkıntısı çektiler. Hücum girişimlerinde sahneye çıkarak çok iyi işler yapan sadece bir isim vardı: Saint-Maximin. Adeta rakibin kalabalık savunmasını açan bir çilingir görevi yapıyordu. Dzeko'nun attığı golün de hazırlayıcısıydı. Ancak fizik olarak hazır olmadığı için 60'tan sonra oyundan düştü. Daha sonra da Mourinho kendisini dışarı aldı. Peki, şöyle bir soru sorulabilir; Fenerbahçe, neden böyle tutuk oynadı ve yeterli hücum etkinliği sağlayamadı? Ben bu sorunun cevabını şu şekilde veririm: "Tadic ve İrfan Can'ın hem fiziksel problemleri var hem de yapıları itibariyle ağır oyuncular. Bunlara Dzeko'yu da eklediğimizde 3 tane çalımla rakip eksiltemeyen futbolcu ortaya çıkıyor. Gecenin flaş ismi Saint-Maximin'in de defansif eksikliğini göz önüne alırsak bu kadroyla Fenerbahçe'nin, takım presinde başarılı olması ve pozisyon zenginliği bulması mümkün olmaz." Takımın enerji küpü her zamanki gibi İsmail Yüksekti. En-Nesyri çok önemli bir santrfor. Mourinho'nun mutlaka fizik olarak onu hazırlanası lazım. Zaten geçen seneyi oynayarak geçirmiş bir futbolcu. Bir de Mourinho, Lille karşısındaki takım kadrosunu çok iyi ve doğru planlaması lazım. Mourinho'nun dün geceden ders çıkararak, 1-2 dokunuşla Lille maçına iyi hazırlanması gerekiyor. Demirspor, kısıtlı kadrosuyla disiplin içinde iyi mücadele etti. En büyük hayal kırıklığı bir şey yapmayan Yusuf'tu.