Artık beraberliğe dahi tahammülü olmayan Fenerbahçe, ecel terleri döktüğü maçta son dakikadaki penaltı ile öne geçip rakip 9 kişi kaldıktan sonra da farkı 3'e çıkardı ve 3 puanı aldı. İlk yarıda sahada cesur oynayan, önde basan, hücumu düşünen kararlı bir Pendikspor vardı. Buna karşılık hiçbir şey yapmayan sinir küpü bir Fenerbahçe... Zaten kadronun bu fizik durumuyla futbol oynaması mümkün değildi. İleride güçsüz 3 forvet, orta sahada sakatlıktan sonra hazır olmayan Fred ve futbol oynamak yerine hakemin peşinde koşan bir Mert Hakan… Devre Fenerbahçe'nin tek farklı yenilgisiyle kapandı. 2. yarıda baskı arttı ama kaleyi tutan ilk şut 57. dakikada geldi. Ve bu arada sinirden o dakikaya kadar hiç olumlu bir şey yapmayan Mert Hakan'ın golü yetişti. Pendik 10 kişi kalınca son dakikalarda tartışmalı bir penaltıya yenik düştü.
Fenerbahçe'de işler iyi gitmiyor. Belçika'da alınan mükemmel netice o geceye bağlı ekstra bir olaydı. Kilit yıldızlarda fiziki düşüş devam ediyor. İsmail oynamayınca geri 4'lüde çıkanlar da girenler de kuvvetliydi. Krunic de biraz kıpırdadı. Pendik elinden geleni yaptı ama ikinci yarı sayısal eksikliğe düşünce çözüldüler. Uzun süre sonra görev alan stoper Murat Akça'nın performansı takdire layıktı.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bilhassa iç saha maçlarında sinir bozucu bir hakem eyyamı var. Dün gece de böyle oldu. Bir de bu felakete VAR eyyamı da girdi, hayali bir penaltı verdirtti. Görüşüm şu; eğer bir hakem, oyuncu 10-15 kere üstüne geldiği halde sadece kafasını çeviriyorsa ondan hakem olmaz.