Futbol kalitesi vasatı dahi bulmayan tatsız tuzsuz derbiyi 3 puanla kapatan Galatasaray, şampiyonluk yarışında avantaj elde etti. Daha ikinci dakikada, hiç pozisyon yokken bir korner atışında Al-Musrati'nin kendi kalesine attığı sürpriz golle G.Saray çok erken hem skor hem de moral avantajı yakaladı. Ondan sonra oyunu genelde kontrol altında tuttular. Rashica ile gelen birkaç tehlikeyi de net pozisyona dönüşmeden hasarsız atlattılar. Bu yarıda Kerem Demirbay takımı çok iyi yönlendirdi. İkinci devrede Beşiktaş'tan bir baskı geldi. Ama bu çok etkili değildi. Tek net tehlikeyi Ghezzal'ın vuruşunda Muslera kurtardı. En çok Barış Alper'i beğendim. Çünkü her an hem mücadelesi hem dribblingleriyle oyunun içindeydi. Defans bloğu da gayet başarılıydı. Okan Buruk'un dokunulmaz futbolcusu İcardi yine fizik açıdan güçsüzdü. Halbuki skor avantajı varken belli bir sürede Buruk'un oyuncuyu çıkarması gerekiyordu.
Gelelim Beşiktaş'a... Bir defa dün geceki üçlü orta sahayla yapıları itibarıyla organize futbol oynamak mümkün değil. Bunun dışında orta saha-forvet bağlantısı hiç oluşamadı. Muçi bir şeyler yapmak istiyor ama futbol takım oyunu. Beşiktaş'ta öyle bir uyum olmadığından o da sadece dribbling ve şutu düşündü. Cenk formsuz. Benim için ilginç olaylardan biri de başta ben olmak üzere tüm medyanın göklere çıkardığı Semih'i ara ki bulasın. Rashica'nın yorulana kadar kişisel gayretleri olmasa karşı kaleye zor giderlerdi.