Olimpiyat Stadı'nda ne zirve yarışına devam etmek için mutlak galibiyete ihtiyacı olan Fenerbahçe ne de 11 haftadır yenilmeyerek başarılı bir grafik çizen Karagümrük olumlu bir futbol sergileyemediler. İlk yarıda Fenerbahçe atak oynadığı bölümlerde Karagümrük'ün alışılmış iyi yerleşimli alan savunmasına karşı üretkenlik sağlayamadı. Karagümrük'ün tek atağında da skor dezavantajına düştüler. İkinci yarıda işler oldukça zordu. Zajc'ın ekstra vuruşla uzaktan attığı golle skora denge gelmesi Fenerbahçe'ye moral verdi. Ama yine de atak oyunda pozisyon bulmak mümkün olmuyordu. En sonunda da yine Arda'nın bir uyanıklığı ile çabuk başlattığı top sonrası kazanılan kornerde, Szalai Fenerbahçe'ye 3 puanı kazandıran golü attı. Ve yarışa 'devam' dediler. Dünkü maçın ilk ilginç kırılma anları vardı. İlk yarıda İrfan Can çok müsait pozisyonda topu Valencia'nın gerisine atınca çok önemli bir pozisyon harcandı. Dönen topta F.Bahçe golü kalesinde gördü. İkinci devrede Colley çok net pozisyonda Altay'ı geçemedi. Hemen ardından Zajc takımına hayat veren golü attı. Gelelim Jesus'a; hâlâ bir mantık yürütemiyorum. Neden Arda ilk 11'de oynamıyor da sahaya sonradan giriyor. Beşiktaş maçında ilk 11'de süper işler yaptı. Sonra kupada son bölümde girdi, dün yine yedek... Ayrıca eğer bir teknik adam normal sürenin bitmesine 25 dakika kala sakatlık olmadan 5. oyuncuyu da değiştiriyorsa kafasının ne kadar karışık olduğu ortada. Karagümrük kendini garantileyince belli ki işi gevşetmiş. Çok ağır oynadılar, sadece oturmuş sistemleriyle ayakta kaldılar. Borini'nin performansı ise tam bir hayal kırıklığıydı. Bana göre Valencia'ya yapılan hareket penaltıydı. Hakem göremezdi ama VAR devreye girmeliydi.