Bütün dünyada çoğunlukla final maçlarında skorda denge bozulana kadar kontrol futbolu öne çıkıyor. Dün gece de 33. dakikaya kadar saha için görüntüsü böyleydi. Karşılıklı atak girişimleri kopuk kopuktu, üretkenlik yoktu. Ramazan 18 dışından güzel bir gol atınca maç hareketlendi. Devrenin kalan bölümünde karşılıklı gol pozisyonlarını değerlendiremediler.
İkinci yarıda oyun Kayserispor'un istediği gibi gidiyordu. Sivasspor bir türlü oyuna giremiyordu. Kayseri için tek tehlike vardı; o da kalesine gelecek duran toplardı. Böyle de beraberlik golünü yediler. Sivasspor oyunu domine etmeye başladı. Arka arkaya yüksek ortalar ve duran toplarla etkili olmaya başladılar. Lung çok önemli bir kurtarış yaptı. Oyunun gidişatında Hikmet Karaman bir hata yaptı. Defansif yönleri zayıf, yetenekli iki orta sahası Bertolacci ve Ramazan oyundan düşmüşlerdi, ikisini de arka arkaya geç çıkardı. Ama bu değişikliklerden sonra oyunu dengelemişken, bir hata sonucu ikinci golü yediler. Artık işleri çok zordu ama sahneye İlhan Parlak çıktı. Mükemmel bir kafa golüyle dengeyi sağladı. Maçın gidişatı da hakkı da penaltılara gidilmesiydi ama Kayserisporlu oyuncu harakiri yaptı. Ceza alanı yakınından kazanılan faul atışını kaleye geri pası olarak kullandı. Bu pozisyonun devamında da Sivasspor 3. golü bularak kupanın sahibi oldu. İki Anadolu takımını da renkli mücadelelerinden dolayı kutluyorum. Şampiyon Sivasspor'u ayrıca tebrik diyorum. Bir tebrik de hakem Halil Umut Meler'e…