Dün geceki maç Fenerbahçe'nin takım olarak ne halde olduğunun açık bir göstergesiydi. Yaklaşık 60 dakika 9 kişi oynayan rakibe karşı skoru değiştirecek tek golü dahi atamadılar. Bırakın gol atmayı net pozisyonlar da çok azdı. Dün gece takımın başında sahaya çıkan Zeki Murat Göle'nin takım tertibi çok yanlıştı. Kaliteli ama fizik açıdan çok yetersiz 5 futbolcu bir aradaydı. Sosa, Mesut, Pelkas, İrfan Can ve Valencia. Bir de buna ilaveten yapıları orta saha olan İrfan Can ve Pelkas kanat forveti olarak görevlendirilmişti. Böyle bir kadronun tempolu, etkili pozisyonlu bir futbol oynaması mümkün değildi. Ayrıca böyle bir kadro ileride kaptırılan toplardan sonra da takım savunmasında ciddi arızalar gösterirdi. Fenerbahçe ilk yarıda skor dezavantajına düştü. Artık işler çok zordu. Genel görüntü Karagümrük'ün farkı artıracağı şeklindeydi ama her zaman vurgularım; futbol ilginç bir oyun. Cazibesi de burada yatıyor. Karagümrük'ün stoperi Burak, gol olan pozisyonda refleksine hakim olamayarak bir penaltıya ve kırmızı karta neden oldu. Bu eleştirilemez ama ya Caner Erkin'e ne demeli! Hakemin yüzde yüz doğru bir kararı sonrası adeta harakiri yaparak, takımına ihanet ederek kırmızı kart gördü. Karagümrük 9 kişi kaldı. Ondan sonra herkes 'bu maç bitti' dedi ama Karagümrük'ten müthiş bir takım ruhu ve direnç, Fenerbahçe'nin ise iki kişi fazla oyuncu ile hayal kırıklığıyla dolu ne oynadığı belli olmayan bir futbol… Ne oldu herkesin övgüler yağdırdığı yıldızlara? Gerçekten çok yazık. Tahmin ediyorum ki tüm Fenerbahçe taraftarı eğer maç 11'e 11 oynanıp 3 puan kaybetseydi dün geceki kadar üzülmezdi.
Caner hariç Karagümrük'te mücadele veren başta kaleci Viviano olmak üzere tüm futbolcuları ve de çiçeği burnunda teknik direktör Volkan Demirel'i kutluyorum.