Dün gece Vodafone Park yine çok ilginç bir maça sahne oldu. Beşiktaş, oyuna tutuk başladı. 20. dakikaya kadar hücum girişimleri yetersiz ve tempo düşüktü. Ama bu dakikada Montero'nun şans golüyle skor avantajı yakalandı. Bu golden sonra Beşiktaş akıcı futboluna döndü, organize ataklar geliştirdi. Devre biterken de rakip kaleci ve stoperin müşterek hatalarıyla çok ilginç bir ikinci gol attılar. 2. yarının başında dün gecenin başarılı ismi Rıdvan, Antalya'dakine çok benzer bir gol atarak farkı üçe çıkardı. Sonra Beşiktaş'ın temposu düştü. Oyunun kontrolü Adana Demirspor'un eline geçti. Ben her zaman bir konuyu vurguluyorum; bir anda 3-4 oyuncu değiştirmek takımlara hiçbir zaman fayda getirmiyor. Balotelli attığı golden sonra yine Fair-play'a uymayan davranışlara girip oyunu gerdi. Bu birikim sonucu da son saniye golüyle birlikte istenmeyen olayların çıkmasına neden oldu. Sergen Yalçın son gole gidip itiraz etti, gol temizdi. Kendi sahanda ve seyircin önünde 3 farkı koruyamıyorsan başka mazeret aramak son derece yanlış olur. Son dakikada maç biterken Sergen Yalçın'ın, takımı rahatlatan tek isim Batshuayi'yi gereksiz yere çıkarmasından sonra maç 1 dakika daha uzadı, bu da gole neden oldu. Bütün takımlardaki rekor sayıdaki sakatlıklar gerçekten kabullenilmeyecek duruma geldi. Dün de Ghezzal'ın çok koşmadığı bir maçta lifi attı. Çünkü bu tip futbolcular kendilerine bakmıyor. Şunu sormak istiyorum: 'Her maç 90 dakika oynayan ve en çok koşanların başındaki Josef neden sakatlanmıyor?'