Galatasaray, maça beklendiği gibi yüksek tempo ile oyunu karşı alana yıkarak başladı. İlk 15 dakika Akhisar'ın geride yerleşme hatalarından çok tehlikeli ataklar gelişti. İki önemli fırsat kaçtı. İlerleyen bölümlerde Galatasaray'ın baskısı kırıldı. Akhisar'ın savunma kurgusu toparlandı. Fırsat buldukça da ileriye çıkışlar yapmaya başladılar. Fatih Terim, risk alarak Belhanda ve Emre Akbaba'yı orta sahada birlikte görevlendirmişti. Bu bölgede pres rahatsızlığı, rakibe kazandığı toplarla öne çıkış şansı verince oyun sahanın bütününe genişledi. Bu durumda da Galatasaray, sürekli yerleşmiş savunmaya hücum etmek zorunda kaldı. Bu yarıda maçın en net pozisyonuna Mitroglou girdi. Ama acemice kaçırdı. İkinci yarıda Fatih Terim gereken değişikliği yaparak maça başladı. Emre'yi oyundan çıkarıp, Selçuk'u sahaya sürdü. Bu şekilde orta sahaya hem pres yapan birisi gelmiş oldu hem de oyunu yönlendiren bir oyuncu. Bu yarıyı baştan sona domine eden Galatasaray'dı. Alan daraltan kalabalık savunma karşısında üçüncü bölgede set oyununda her şeyi denediler. Sürekli tehlikeler de yaşatmaya başladılar. Bu arada riskli oyun anlayışında rakibin kontrataklarına da iki stoper özellikle Luyindama, izin vermedi ve kale önü tehlikeleri yaşamadılar. Galatasaray bütün teşebbüslerine rağmen golü bulamıyordu bunda da en önemli faktör Akhisar'ın Cocalic'in yönetimindeki savunma kurgusunun üstün başarısıydı. Ancak, son saniyede rakibin yaptığı defans ve kaleci hatasını gecenin en durağan ismi Mitroglou affetmedi ve 3 puan geldi. Bu son saniye galibiyeti, aslında şampiyonluk yarışında 'Devam' demekti. Aksi takdirde her şey bir hayal ürününe dönüşebilirdi. Suat Arslanboğa maça etki edecek yanlış yapmadı ama kartlarını ve takdir haklarını büyük takım lehine kullandı.