Aykut Kocaman döneminden kalma oturmuş bir sistemi olan ve en büyük eksiği santrfor mevkine iki önemli takviye yapan Atiker Konyaspor'un, Başakşehir maçını bir çıkış olarak göreceği tahmin ediliyordu.
Abdullah Avcı bu çok kritik deplasman için futbolcularını hiç hazırlayamamış. Karşılarına presle,oynatmayan agresif bir takım çıkınca meşhur pas trafiği rafa kalktı. Kontrolü ele alamamalarına rağmen hala kendi kale önlerinde Volkan'ı da işin içine katarak baskı karşısında yapılan al-verler gol yemeye davetiyeydi. Bu bozuk düzende Adebayor'a yaptığı mükemmel asist dışında Emre Belözoğlu da yokları oynadı. Avcı'nın hazır olmayan Arda'yı zor giden oyunda sahaya sürmesi de büyük yanlıştı. Halbuki onun yerine Kerim Frei'yi alsa, bu futbolcunun driplingleri hem takımı dinlendirir hem de ikinci gol şansını yükseltirdi. Skubic'in attığı beraberlik golünde de Arda rakibinin 2 metre arkasında seyirciydi. Eğer Adebayor gibi uzun topları tutup, arkadaşlarını rahatlatan bir santrfor olmasaydı Başakşehir kalesindeki pozisyon sayısı artardı. Başakşehir'in iki büyük şansı oldu. Birincisi beraberlik golünden sonra Orkan'ın frikiğinin direkten dönmesi.
İkincisi de Galatasaray'ın Sivas'ta kaybetmesi.
Avcı'nın bu maçtan çıkarması gereken dersler var. Birincisi pas trafiğini abartarak takıntılı hala getirmemek. İkincisi de alışılmış oyun kurgularını bozan rakipler karşısında B ve C planlarını hazırlamak...