Antalyaspor 10. dakikadan devre sonuna kadar önde basarak, yüksek tempo ile oyunu domine etti. Organize ataklarla sürekli pozisyon arayışı içindeydiler. Fenerbahçe pas trafiği alışılmış biçimde yeterli olmadığından bu baskıyı kıramadı. Fizik açıdan sıkıntıda olan Lens'in Şener'e yardım etmeyişi bu kanatta sıkıntı yarattı. Ancak iki ön libero ve deneyimli defans bloğu ile Eto'o da kontrol edilerek kale önü tehlikeleri yoğun baskıda en aza indirildi.
Fenerbahçe'nin ofansif girişimleri bu yarıda çok yetersizdi. Pas yaparak çıkılamıyordu.
Sow'un sırtı karşı kaleye dönük oynama özelliği olmadığından önde pas istasyonu kurulamıyordu.
İleri giden toplar anında geri dönüyordu.
Devre hasarsız atlatıldı. İkinci yarıda Antalyaspor'un temposu ilk yarıya göre düşüktü.
Fenerbahçe de ileriye çıkışlara başladı. Böyle olunca ilk yarıdaki kalabalıkta tıkanan Eto'o'ya alanlar çıkmaya başladı. Önce gollük bir şut attı, ardından da yaptığı asiste Yekta mükemmel vurunca skor dezavantajına düşüldü.
Golden sonra Advocaat hamlelere başladı. Fernandao'yu oyuna aldı. Sonra da Lens'i çıkarıp Aatıf'ı sahaya sürdü. Ama yorgun Lens'i oyunda fazla tutması önemli bir hataydı. Son bölümde Fenerbahçe takım halinde yüklendi, Antalyaspor da takım halinde savunmaya çekildi.
Bu arada Sow yine bir röveşata ile ağları buldu. Ama hakem Cüneyt Çakır faul gerekçesiyle golü saymadı. Büyük itirazlara neden olsa da karar doğruydu. Bundan sonraki devam eden baskı da da beraberlik golü gelmedi.
Bu baskıda Fenerbahçe ile ilgili bir saha içi sıkıntısı kendisini belirgin bir şekilde gösterdi.
Kapalı savunmalara karşı takımın set oyunu çok yetersiz. Sonuçta bu yenilgi ile Fenerbahçe lig yarışında çok önemli bir yara aldı. Bundan sonra artık şampiyonluk şansı son derece zora girdi.
Rıza Çalımbay ile büyük bir çıkış yakalayan, Beşiktaş yenilgisinden sonra rekor sayıda puan alan ve de iyi futbol sergileyen Antalyaspor'u da Çalımbay'ı da kutlamak lazım.