Arsenal'in ünlü Fransız teknik direktörü Arsene Wenger yazarımız Ömer Üründül'e EURO 2016'yı değerlendirdi...
Dünya ve Avrupa şampiyonlarının en enteresan olaylarından bir tanesi gerek grup maçlarında gerek eleme turlarında meydana gelen sürprizlerle dengelerin değişmesidir. Bu şampiyonada İngiltere ve İspanya grup birinciliğini kaybedince eşleşmelerde bir tarafa ağır toplar düştü. Daha önceki şampiyonalardan tanıştığım Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger ile EURO 2016 boyunca aynı oteldeydik. Karşılaştığımız zamanlarda da bol bol maç sohbetleri yaptık. A Milli Takımımızın Hırvatistan ile oynadığımız ilk maç öncesi ne düşündüğünü sorduğumda, "Hırvatistan iyi takım. İşiniz gerçekten zor" demişti. Grup maçlarının bitiminde ise Arsene Wenger şunları söyledi: "Önemli sürprizler oldu. Mesela Belçika… İsveç maçında gol öncesi Alderweireld, topu çizgiden çıkarmasa Belçika eleniyordu. Şimdi finale gidiyor." Belçika finale kadar gidemedi... Çeyrek finalde Galler'e elenerek turnuvaya veda etti.
MESUT ÖZİL ALMANYA'NIN EN İYİSİ
Fransa-Almanya maçından sonra tekrar görüşünü sorduğum Wenger, "Çok güzel bir maç oldu. Almanya güçlü ve organize bir takım. Fransa iyi mücadele edip akılcı bir taktik uygulayarak kazandı" dedi. Almanya'nın en iyi oyuncusunun Mesut Özil olduğunu belirten Fransız teknik adam, "Ama ben en çok Joshua Kimmich'i beğendim" şeklindeki yorumuma ise, "Fantastik" karşılığını verdi.
KAHVALTIDA FİNAL DEĞERLENDİRMESİ
Şampiyona sonrası dün sabah da kahvaltıda bir araya geldik. Sohbetin konusu tabii ki final maçıydı. Portekiz'in büyük başarı kazandığını belirten Arsene Wenger, benim de düşündüğüm çok çarpıcı bir noktaya dikkat çekti: "Fransa'nın yarı finalde Almanya'yı 2-0 mağlup ederek elemesinden sonra teknik direktör, futbolcular ve tüm halk 'şampiyon olduk' dedi. Sanki her şey bitmiş gibi bir hava yaratıldı. Yapılan erken şampiyonluk kutlamaları, futbolcularda ciddi bir baskı yarattı. Tam tersi kaybedecek bir şeyi olmayan Portekiz ise bunlar karşısında ekstra motive oldu. Ben bu endişemi televizyonda da belirttim. İşte bu durum, Fransa'nın kaybetmesine neden olan en önemli unsurdur."
LEWANDOWSKİ ALMANYA'DA OLSA KUPAYI KALDIRIRDI
Bu şampiyona bir kez daha gösterdi ki günümüz futbolunda bir takım için nokta santrfor çok önemli. Yalnız golcülük anlamında değil, sistemi işletme ve top tutarak takımı rahatlatma anlamında çok çok önemli. Şöyle bir benzetme yapayım: Eğer Lewandowski, Almanya'da santrfor olsa Almanya hiç zorlanmadan kupayı alırdı.
Portekiz hakkında şampiyona boyunca aynı görüşü belirttim. Ronaldo da Nani de santrfor kimlikli futbolcular değil. Teknik direktörün ilerideki tercihi Ronaldo ve Nani'ydi. Quaresma da onlara eklense takım savunması ciddi arıza gösterecekti. Bu yüzden Quaresma'dan zamanlamalı hamle oyuncusu olarak faydalandı. Ama finalde Ronaldo sakatlanıp çıkınca Quaresma'yı alarak büyük bir hata yaptı.
Artık zaman zaman hücuma çıkıp pozisyon üretmek mümkün değildi. Ancak disiplinli bir savunma, mükemmel bir kaleci ve mükemmel Pepe savunmasıyla direndiler.
PORTEKİZ'İN FUTBOL ŞANSI VARDI
Santos'un hiç düşünmediği santrfor kimlikli Eder, oyuna girince tüm saha içi dengeler değişti. Bu dakikadan sonra Eder'in nokta santrfor icraatları, geride hapsolan Portekiz'e maça ortak olma şansı verdi.
Eder bir de müthiş bir gol atınca ne kendisinin ne de başkasının ummadığı bir anda kahraman oldu.
Ben hayatta şansın çok önemli olduğuna inanan bir kişiyim. Ronaldo, son dakikalarda Avusturya karsısında penaltıyı kaçırmasa Portekiz grup ikincisi olarak İngiltere'yle eşleşecek. Sonrası da zor takımlarla devam edecekti. Tabii ki fazla ileriye gidemezlerdi.
Galler sayesinde de Belçika'dan kurtuldular.
Bunun yanında grubun son maçında üç kez yenik duruma düştükleri Macaristan karşısında, berabere kalamasalar Türkiye devam edecekti. Eğer gruptan çıkamasalardı, hocaları Santos ve futbolcular, çok ağır eleştirilerle karşılaşacaklardı… Şimdi ise hepsi birer kahraman oldu.
Turnuvanın gizli kazananı
Bu konuda bir şey söylemek istemem. Cristiano Ronaldo'suz Portekiz, ev sahibi Fransa'yı finalde yeniyorsa, fazla söze gerek kalmıyor… Ama İzlanda ve Galler de gerçekten turnuvaya renk katan takımlar oldu…
Fransa'ya 10 üzerinden 6!
Ben Fransa'nın organizasyondaki ev sahipliğini beğenmedim. Örneğin basın mensupları için servis yoktu. Ulaşımlar zor yapıldı. Yalnız en beğendim tek taraf, güvenlik sağlamadaki ciddiyetleri… Eğer Fransa'ya 10 üzerinden not verirsem, alacağı not 6 olurdu.