PAOK İstanbul'a gelirken papaz büyüsü yaptırdı mı bilemem ama Galatasaray, farkı getirecek pozisyonları değerlendiremedi. PAOK kalecisi Kotarski bir büyücü gibi herkesin gol dediği atakları inanılmaz bir şekilde kurtardı. Galatasaraylı oyuncular, pozisyon zenginiydi ama Barış, Osimhen, Yunus ceza alanı içinde hovarda gibi davranıp inanılmaz golleri kaçırdı. 'Yiğidi öldür hakkını ver' derler. Razvan Lucescu, baba Lucescu'dan önemli dersler almış olacak ki PAOK'u teknik direktör takımı yapmış. Yunan ekibi, bir sisteme bağlı oynuyor, rakibe önde baskı uyguluyor, birbirleriyle ezbere ve isabetli paslaşıyorlar. Oyunun yönünü çok çabuk değiştiriyorlar. Galatasaray, PAOK'u yenerken adeta betonu deldi. İspanyol hakem fazlasıyla sertliği izin verdi, Mertens'e atılan dirseğin karşılığı olarak penaltıyı vermedi, kırmızıyı da göstermedi. Maalesef İspanyol hakemler son dönemlerde Türk takımlarına adil olamıyor. Görüyorlar, ne ceza vereceklerini biliyorlar ama üç maymunu oynuyorlar.
Osimhen'e özel bir köşe açmak gerekir. Nijeryalı yıldız, müthiş çalıştı. Rakiplerle mücadele ettiği gibi önde tek başına baskı uyguladı. Yaptığı koşularla, PAOK savunmasının ve kalecisinin çoğu zaman eli ayağına dolandı. İlk golü ona yazarım. Yunus'a attırdığı gol de derbide Mertens'e yapt-ı ğı asistin kalitesindeydi. Sara çalışkanlığıyla alkış aldı. Yunus, F.Bahçe maçındaki gibi mücadele etti, defansa yardım etti, galibiyet golüne de imza attı. Abdülkerim, hatasız oynadı. Torreira, orta alanda yine ahtapot gibiydi. Barış Alper'in mücadelesine saygı duyuyorum ancak oyun aklını da geliştirmeli ve bilerek, görerek ortalar yapmalı. İcardi de golle dönerek müthiş geceye izini bıraktı.