Galatasaray taraflarını kutluyorum. Hafta boyunca yapılan eleştirilere ve algılara rağmen tamamen takımlarını desteklemek için tribünleri doldurdular. Maç boyu oyunun içinde kaldılar. Tribünlerin bu davranışı, oyuncuları motive edip kafaca rahatlattı. Erken gelen gol, galibiyetin anahtarı oldu. 1 gole imza atıp, 2 asist yapan Sara, tekniği ve zekâsıyla göz kamaştırdı. Okan Buruk hoca, Sara'yı rakip kaleye yakın oynatmalı. Çünkü Brezilyalı yıldız, pas alışverişini çok seviyor, sıkışan oyunu terse taşıyor, çok koşuyor, savunmaya bile yardıma geliyor. Şut atmayı sevdiği için rakip kaleye yakın oynarsa G.Saray'a hücum verimliliği kazandırır. Bu arada Okan hocaya bir önerim var. Duran topları Sara kullansın. Mertens, oyun aklı olarak serbest oynasın. Kalitesi, zekâsı ve vuruş tekniği üst düzeyde. Bunu attığı golle de gösterdi. Osimhen, geldiği günden itibaren arkadaşlarına kendisini o kadar sevdirmiş olacak ki ikinci gol sonrası, Abdülkerim'in, Nijeryalı yıldızın yanağını okşayıp 'Bu gol senin demesi' yakaladığı olumlu havanın göstergesiydi. Osimhen, taraftarın sevgilisi olacağı gibi alçak gönüllüğüyle de Florya'ya taht kuracak. Üst üste 3 maç kazanan G.Saray'ın oyunu, maalesef göz doldurmamıştı. Ancak Rize karşısında çok koşan, fazlasıyla ön alan baskısı yapan bir G.Saray izledim. Jakobs'un ayağına top yakışıyor. Basit oynuyor ve etkili orta yapıyor. Sanchez, savunmayı toparladığı gibi geriden oyunu akıllı başlattı. Sanchez-Abdülkerim ikilisi defansif hata yapmadı.