Bir İzmirli olarak çok gururluyum. 9 Eylül'de İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümünde Milli Takım destan yazdı ve uzun süredir özlediğimiz oyunu, mücadeleyi, kaliteyi izlettirdi. Milliler'i İzlanda zaferinden dolayı kutluyorum. Sistemler maç kazandırmaz, stratejiler çok önemlidir. Montella'nın 3'lü savunma ısrarından vazgeçip santrforlu sisteme geçmesi İzlanda önünde Milli Takım'ın etkili oynamasını sağladı. Umut Nayir en uçta golcü olarak oynayınca İzlanda savunması rahatsız oldu. Kerem ile İrfan Can kanatlardan iyi oyunlarıyla ön plana çıktı. Özellikle üç güzel gole imza aatn Benfica'lı Kerem sanki Galatasaray yönetimine "Beni çok arayacaksınız çoook" mesajını verdi. Kerem sadece golleriyle göz kamaştırmadı, coşkusu, çalışkanlığı, hırsı ve hiperaktif görüntüsüyle de gecenin parlayan yıldızıydı. İlk yarı İzlanda tek atakta ve duran topta golü bulurken Milli Takım oyuna çok hakimdi ve pas üstünlüğünü hiç kaybetmedi, ciddi ataklar yaptık. Aklını yetenekli ayaklarıyla birleştiren Arda Güler maestro gibiydi, rakip eksiltmede başarılıydı ve hücumu başlatırken arkadaşlarına ölçülü paslar attı. Millier'in en önemli özelliği, sıkışan oyundan ve fizik gücü üst düzeyde olan İzlandalı oyuncuların ön alan baskısından kurtulmak için oyunu akıllıca ters yöne taşıdılar. Savunmada Merih ile Abdülkerim doğru pozisyon aldıkları gibi rakibi karşılamada, pozisyon engellemede başarılıydılar. Eren Elmalı sakin, dikkatli ve çalışkandı. Milliler'in takım halinde uyumlu oynamaları ve birbirlerini ezberlemiş gibi pas yapmaları alkış aldı.