Barış'ın kendi kalesine attığı golden sonra G.Saray taraftarının genç oyuncuyu alkışlaması mükemmel bir davranıştı. O Barış, maç boyunca büyük bir hırsla, coşkuyla, kazanma duygusuyla mücadele gücü yüksek bir oyun sergiledi. Hücuma defalarca depar attı. Savunmaya döndüğünde rakiplerle adeta boğuştu. Güzel ve etkili oyununu şahane bir kafa golüyle süsledi. Kerem Demirbay'ın ortaya koyduğu futbol tam bir oyun liderliği kokuyordu. Demirbay, savunmadan aldığı topla G.Saray'ı bir maestro gibi yönetti, sıkışan oyunu tirbuşon gibi açtı. Ayağında topu fazla gevelemeden çabuk, hızlı ve isabetli pasa dönüştürdü. Tete'nin ve Abdülkerim'in gollerine asist olarak imza attı. Ümraniye'nin kapalı oynamayarak G.Saray'ın üzerine cesaretle gitmeye çalışması bizlerin hızlı ve çabuk oynanan futbolla keyif almamızı sağladı. Okan Hoca İcardi ve Bakambu'nun yokluğunda Halil'e fazlasıyla şans tanıyor ama genç oyuncu bu fırsatları elinin tersiyle itiyor. Kupa maçı Okan Hoca için bir fırsattı. Eyüp Aydın'a yer vererek doğru tercih yaptı. Eyüp yüksek tekniği ile pas alışverişlerinde aldığı doğru pozisyonlarla gözümüzü okşadı. Tete de çalıştı, mücadele etti, bu kez fazla top kaybı yapmadı. Keşke Okan hoca, Crystal Palace'ta 75 maç santrfor oynayan 24 gol atıp 11 asist yapan Zaha'yı, Halil'in yerine santrforda oynatsaydı. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyor. G.Saray'da 3. kez şans bulan Halil, santrfor oynayamayacağını bağıra bağıra gösteriyor. İcardi ve Bakambu yoksa ya Barış ya da Zaha santrfor oynamalı. Sol bekte Barış'ın yerine Kaan Ayhan görev yapabilir.