Türkiye'nin en iyi haber sitesi
LEVENT TÜZEMEN

Maestro Arda

5 yıllık Ali Koç başkanlığında Fenerbahçe nihayet şanssızlığını kırdı ve şampiyonluk özlemini Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanarak giderdi. Batshuayi'nin 1. dakikada attığı gol, Başakşehir'in fişini çekti. Emre Belözoğlu'nun "Ya tutarsa" diye sahaya sürdüğü macera kokan kadro, F.Bahçe önünde sefilleri oynadı. Jesus, futbolcularını kupayı kazanmak adına zihinsel olarak iyi hazırlamıştı. Çok koşan, önde basan, rakibe çalım atacak alan bile bırakmayan, rakip kalede adeta dans eden F.Bahçeli oyuncular, final vuruşlarında isabetli olsalardı farklı kazanırlardı. Özellikle Arda Güler, F.Bahçe'yi maestro gibi yönetti. Hiç rakip markajına girmedi, topu ayağına aldığında çevresini radar gibi inceledi ve boştaki arkadaşlarına akıllı paslar attı. Arda'yı izlerken insan büyük keyif alıyor çünkü top ayağına çok yakışıyor, yumuşak bilekleriyle rakibine kolay çalım atıyor, orta yapmadan önce en büyük özelliği olan kafasını kaldırıyor. Batshuayi attığı iki golün yanı sıra çok çalışkandı. Emre Hoca 2-0'dan sonra 3 oyuncu birden değiştirdi. Bütün Başakşehir takımını hatta kendini bile değiştirseydi, F.Bahçe'nin kazanma coşkusuna önlem alamazdı. Şaşırıyorum; sık sık kırmızı kart gören ve sürekli pozisyon hatası yapan Ahmet Touba nasıl savunmada oynuyor. Adam saatli bombaya benziyor. Ayrıca Aleksic gibi tecrübeli ve sonuca doğrudan etki eden bir oyuncuyu kulübede tutmak Emre Hoca'nın büyük hatasıydı. Not: İrfan Can Eğribayat formdayken Stefan Kuntz'un milli takıma tecrübesiz Muhammed'i çağırması anlamsızdı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA