İstikrarlı kadrodan 6 oyuncu kulübede oturunca Galatasaray'ın oyun düzeni uyum konusunda arıza yaptı. Hajduk Split eski hocası Tudor'un "kompakt futbol" anlayışı içinde kalabalık alan savunması yapınca Galatasaray ilk yarı kanatlardan hızlı hücum yapacak geniş alanları bulamadı. Hajduk savunmasını öne çıkarmadığından Galatasaray pozisyon bulmak için rakip defansın arkasına uzun toplar da atamadı. Ömer-Babel-Emre Taşdemir üçlüsünün solda oluşturduğu ataklar ise Galatasaray, Hajduk kalesinde çoğalamadığı için pozisyona dönüşmedi. Ayrıca Hırvat ekibinin önde yaptığı baskı Donk- Marcao ikilisinin de geriden topla çıkmalarını engelledi.
Etebo çalışkanlığı ve mücadeleci yapısıyla göz doldurdu. Nijeryalı futbolcu top kapma becerisi ve koşu kalitesiyle Galatasaray orta sahasına güç ve enerji sağlayacaktır. Fatih Hoca'nın Linnes dışında Emre Taşdemir'i solbekte oynatması doğru bir hamleydi. Belhanda'nın golünde asisti yapan Emre çok istekli ve coşkuluydu. Güçlendiğinde çok daha faydalı olacaktır. Diagne ve Babel fizik olarak hazır olmadıklarından iki net golü atamadılar. Belhanda'nın girmesiyle Galatasaray oyun anlamında toparlandı, önce dengeyi sonra da golü buldu. Şut atma moduna nihayet giren Belhanda'nın gol vuruşu da çok sertti.
Linnes "Acil servis"e benziyor; sağa koyuyorsun, sola alıyorsun adam gibi oynuyor. Galatasaray'ın en iyisi Marcao'ydu.. Savunmadaki bütün yırtıkları dikti, Donk'un arkasını da topladı... Brezilyalı stoper Hajduk ataklarına tek başına duvar oldu, kademeye girip bir çok tehlikeli hücumu önledi. Marcao'nun Babel'e attırdığı gol öncesi rakibine attığı çalım da muhteşemdi. Galatasaray turladı ama Fatih Hoca kapanacak takımlara karşı da bir formül üretmeli.