Yayın hayatına 22 Nisan 1985'te adım atan SABAH Gazetesi'nde 35 yıldır çalışıyorum. Yöneticilik ve yazarlık dönemlerimde hep ilkeli davrandım. Bilgi sahibi olmadan fikir yürütmedim. 42 yıllık meslek hayatımda Dünya Kupalarını, Avrupa Şampiyonalarını yerinde izledim, yazdım ve yorumladım. Ödüller kazandım. Üniversitelerde panellere katıldım. Kişileri ve kurumları incitecek yorumlarda bulunmadım, yazılar da yazmadım.
11 Eylül 2020'de TFF'ye sosyal medya hesabımdan şu öneriyi yaptım; Vefat etmiş efsane futbolcular yerine yaşayan efsaneler değerlendirilsin. Bu sezon Süper Lig'in adı "Rıdvan Dilmen" sezonu olsun..
1978 yılından beri bir gazeteci ve futbolsever olarak Muğlaspor'da parlayan, Boluspor ve Sarıyer'de yükselişe geçen, Fenerbahçe'de zirve yapan Rıdvan Dilmen'in çok maçını izledim, yazdım. TV dünyasında yorum yapmaya başladığımda ünlü futbolcuları kıyaslarken Dilmen için "Bugün oynasaydı Real Madrid'e, Barcelona'ya giderdi. Paraya para demezdi" dedim. Kendisini futbolu iyi bilen ve ilk 10 futbol adamı içinde gösteren Rıdvan Dilmen, sezona isminin verilmesi önerime tepki gösterdi. Dilmen'e göre diyelim ki; ironi yaptım. Önerinin içinde "Şeytan" vurgulaması yok. Hakaret yok. İsmini; Rıdvan soyadını da Dilmen olarak kullandım. Rıdvan Dilmen neden bu kadar gocunmuş anlamadım! Rıdvan Dilmen beni ve Erman Toroğlu'nu kastederek Turkuvaz Grubu'na ve üst yöneticilerimize ağzına geleni söyledi.
Turkuvaz Medya, Türkiye'nin en güçlü medya grubudur. Yeni Türkiye'nin Avrupa'yı bile kıskandıran gelişimine, büyümesine Turkuvaz Medya da hızla ayak uydurmaktadır. Turkuvaz Medya binlerce insanın ekmek kapısı olmayı sürdürmektedir. Özellikle Turkuvaz Medya Grubu Başkan Vekili Sayın Serhat Albayrak'ın oluşturduğu "İlkeli, demokrat ve adaletli" ortamda çalışanlar özgürce görevlerini yapmaktadır.
Turkuvaz Medya'da yazarlar ve yorumcular, yazılarında ve yorumlarında özgürdür. Sayın Albayrak başta olmak üzere tüm yöneticilerimiz, müdürler yazarlara ve yorumculara bugüne kadar bir gün bile, "Şunu yaz, bunu yazma. Şöyle konuş" diye baskı yapmamışlardır. Sayın Albayrak'ın ilkeleri arasında şunlar kırmızı çizgidir: Kişilere ya da kurumlara iftira atmak, belden aşağı vurmak, hakaret etmek, yüz kızartıcı davranışlarda bulunmak. Çizgiyi aşan bedelini öder. Turkuvaz Medya'da 10 yıl yazarlık yapan Rıdvan Dilmen'in bu gerçekleri ve kuralları bilmesine rağmen bizleri öne atıp hedef göstermesi ve grubumuza yakışmayan ithamlarda bulunması çok çirkindir. Söylemlerinin amacı 'üzüm yemek değil bağcıyı dövmek' olduğu çok belli olan Rıdvan Dilmen, bizleri bir kenara bırakıp başta Sayın Serhat Albayrak olmak üzere Turkuvaz Medya'dan özür dilemelidir. Bir büyüğü ve ağabeyi olarak Rıdvan Dilmen'e öz eleştiri yapması konusunda şu Hint atasözünü hatırlatırım: "İşaret parmağınla birini suçladığın zaman geri kalan 3 parmağın sana dönük olduğunu unutma..."