Kulüplerin; yetersiz, yeteneksiz yabancı hocalar yerine hedefi olan, günü kurtarmaya çalışmayan, cesaretli, büyük düşünen yerli teknik adamları seçtiğini görüyorum. Yabancı hocaların yeniden çoğalmaması adına yerli teknik adamlar; değişen, futbol dünyasını yakından izlemeyi görev kabul etmelidir. Kulüplerin, yerli teknik adamlarla çalışmak istemeleri yerli hocalar adına bir fırsattır. Hamza Hamzaoğlu, Sergen Yalçın, Okan Buruk gibi isimlerin teknik adamlığa soyunması ve takımlarına oyun anlamında ciddi damga vurması futbolumuz adına olumlu bir görüntüdür.
Hamzaoğlu'nun Galatasaray, İsmail Kartal'ın Fenerbahçe başında olması yerli hocalarda, "Ben de büyük takım çalıştırırım" cesaretini oluşturur. Kaldı ki; Milli Takım'da görev yapan Şenol Güneş, Ersun Yanal ve Abdullah Avcı gibi tecrübeli isimlerin yarışmacı ve rekabetçi ruhlarını takımlarına aşılamaları lige keyif vermektedir.
Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşamış Aykut Kocaman'ın, "Güçlü takım, vasat takım" ayrımı yapmadan Konyaspor'da görev kabul etmesi futbolumuzun gelişimi adına mutluluk vericidir.
Ayrıca Bilic, Roberto Carlos ve Skibbe gibi kariyerli yabancıların Türkiye'yi tercih etmeleri de önemlidir. Çünkü bu yabancı hocalar hiçbir mazeret göstermeden, yaşadıkları ülkeyle bütünleşmeyi başarmışlardır. Bu üç yabancı hoca, olumlu davranışları ve ortaya koydukları karakterle kulüplere yabancı hoca seçimi konusunda "Rol model" olacaktır.