Galatasaray 119 gün sonra deplasmanda çok kıymetli üç puan aldı. Çünkü, Beşiktaş Sivas'ta kaybedince Galatasaray puan farkıyla ikincilik koltuğuna oturdu.
Eldeki oyunculara bakınca Mancini ilk kez Hajrovic dışında sahaya doğru bir kadro sürdü. Her oyuncu kendi yerinde oynadı. Bu doğru kadroda başkan Ünal Aysal'ın İtalyan hoca ile yaptığı görüşmenin de etkileri var.
Elazığ maçını izlerken G.Saraylı taraftarların kesin sinir katsayısı yükselmiştir. Çünkü, başta Sneijder olmak üzere, Selçuk ve Burak sahada "Mahalle futbolu" zihniyetinde sorumsuzca ve gamsız bir anlayışla oynadılar. İnanılmaz pozisyonları harcadılar. Sneijder adeta "Gol nasıl kaçırılır" dersi verdi! Ancak Selçuk'un gol öncesi topa kendi vurmayıp Burak'a attırmak istemesi ve maç boyu Burak'a servis yapmaya çalışması doğru değildi.
G.Saray'da oyuncuların duygularında bir donukluk yaşanıyor. G.Saray maliyet, oyuncu kalitesi olarak Elazığ'dan çok üstün olmasına rağmen oyuncular sahada 'büyük takım' gibi davranmıyorlar. Vücut dillerine baktığınızda bir özgüven sorunu yaşanıyor. Zihinler rahat değil. Galip duruma geçtikten sonra yaşanması gereken rahatlık sahaya yansımıyor ve "Aman gol yemeyelim" telaşı ön plana çıkıyor. Gözle görünen bu telaş rakibe ciddi motivasyon oluyor. Elazığ takımı 10 kişi kaldığı anlarda bile telaşlı hareket eden G.Saray'a karşı ciddi baskı kurdu.
Kenardan bu telaşı, Mancini sakinlikle değil yanlış bir tutumla bağırarak önlemeye çalışıyor. Ayrıca İtalyan hocanın verilmeyen penaltı pozisyonunu dışında adı bile söylenmeyen Hajrovic'i 80 dakikada sahada tutması büyük hataydı. Orta alanın düştüğü anda Yekta'yı çıkarıp forvet Berk'i alması da herhalde İtalyan futbol kültürünün bir ürünüydü!
İvesa'nın Hajrovic'e 3. dakikada yaptığı hareket penaltı ve kırmızı karttı. Hakem Barış Şimşek devre arası pozisyonun ne olduğunu öğrenmiş olacak ki; ikinci yarı karşılaşmayı yönetirken kafaca hiç rahat değildi.
Elazığ, Muslera'ya yaramıyor. Geçen yıl oyundan atılan ve kaşı yarılan Muslera bu kez diz bağlarını esnetti. Ancak Muslera oynadığı sürece yaptığı müthiş kurtarışlarla G.Saray'ın ve maçın en iyisiydi.