Milli Takım'ın başarı performansı, oyuncuların oynadıkları kulüp takımlarında yakaladıklar başarılarla ve ruh halleriyle orantılıdır. Dünya Kupası kuraları çekildiğinde Hollanda, Macaristan, Romanya, Andorra ve Estonya ile eşleşen Milli Takımımız için, "Hollanda'nın ardından rahat ikinci olur" görüşü hakimdi. Hatta Abdullah Hoca, "Beni ikincilik kesmez, liderlik istiyorum" diyerek hedefini yüksek tuttu.
Haziran 2012'deki hazırlık döneminde "Balayı" tadında özel maçlar oynayan, futboluyla ve sonuçlarla göz kamaştıran, Portekiz'i evinde yenme becerisini gösteren Milliler, alkış almıştı. Bu tablo ne yazık ki 4 maçta oynanan futbol ve alınan şaşırtıcı sonuçlarla tepetaklak oldu. Dört maçta; Hollanda, Romanya ve Macaristan'a yenilirken sadece Estonya'yı dize getirebildik. Puan tablosuna baktığımızda Milli Takım'ın iflas ettiğini, Brezilya şansının mucizelere kaldığını gördük.
ABDULLAH AVCI YIPRANDI
Abdullah Avcı Haziran 2012'deki turnuvada hükmettiği geniş kadroyu ne yazık ki; bu dört maçta doğru dizayn edemedi. Dünya Kupası'na ve Avrupa Şampiyonası'na katılmak Milli Takımlar için bir hedeftir. Kimse Avcı'dan yarışırken "Gençleşelim ve değişelim" talebinde bulunmamasına rağmen kendisi böyle bir misyonu üstlenme gereğini duydu. Bu düşünce istikrarlı bir kadronun oluşmasını engelledi. Abdullah Hoca, Milli Takım'da oluşan oyuncu krizlerini aşamadığı gibi, İstanbul Büyükşehir Belediye'de görev yaparken hiç tanımadığı medya baskısını Milli Takım'la yaşarken gördü ve yıprandı. Umuda yelken açtığımız Andorra ve Macaristan maçları öncesi G.Saray ve F.Bahçe'nin Avrupa'da çeyrek finale yükselmesinin kadro oluşumunda Avcı için bir şans olacağını vurgulamış ve şöyle yazmıştım: "F.Bahçe 7, G.Saray ise 5 oyuncu gönderdi.
Milli Takım'a bir kulüp takımının "Lokomotif" görevi yapma şansı yok. "Bölgesel uyum" mantığıyla Milli Takım'ın iskeletini bu iki takımdan oluşturmak doğru olur."
Avcı; Andorra kadrosunu bölgesel uyumu gözeterek G.Saray ve F.Bahçe ağırlıklı oluşturdu. Engebeli zeminde belki keyif vermedik.
Ancak önemli olan kazanmaktı. Milliler, tüm düşüncesi rakibi oynatmamak olan Andorra'yı yenerek hedefe ulaştı. Avcı, gurbetçi oyuncuları monte etme macerasına girmeseydi, etki altında kalmayıp bu kadro oluşumunu ve uyumunu gruplara başlarken yapsaydı, Hollanda ile kafa kafaya olurduk.
