Ali Sami Yen Stadı'ndan, Türk Telekom Arena'ya taşınmak, G.Saray adına gecekondudan villaya taşınmaya benziyor. Localara kadar olan bölümden maç izlemek keyif veriyor. Ancak en üst locaların üstündeki dik tribünler ile basın tribününden maç izlemek "Azap" oluyor ve çatının altındaki bölüm açık olduğundan taraftarlar soğukla cebelleşiyor. Bunu neden yazdım? Veltins Arena'daki Schalke-Galatasaray maçına Digitürk'ün davetlisi olarak gittim. Veltins Arena'da 2006 Dünya Kupası'nda çok maç izledim. G.Saray'ın zaferine, diğer gazetecilerle Digitürk'ün kiraladığı locada tanık oldum. Veltins Arena ile TT Arena arasındaki ciddi farkları Digitürk Ceo'su sayın Ertan Özerdem'le konuştuk.
1-TT Arena 52 bin kişilik dik bir stat. 62 bin kişilik Veltins Arena daha bombeli ve daha keyifli maç izleme olanağına sahip.
2-TT Arena'da loca sahipleri yemeklerini ya ortak mekanda "Self Servis" olarak yiyor. Ya da locadaki hostesler yemek getiriyor. Veltins Arena'da yemekli kombine sahipleri ile isterse loca sahipleri çok çeşitli yemek alanından faydalanıyor. Localarda konuklara "Reso"larla yemek servisi yapılıyor. Özel buzdolabı bulunuyor.
3-TT Arena'da ister kombine, ister loca sahipleri tuvalet ihtiyaçlarını ortak alanda gideriyor. Büyük maçlarda tuvaletlerde uzun kuyruklar oluşuyor. Veltins Arena'da ise localara bile tuvalet yapılmış.
4-Stadın üstünün kapanması karlı havalarda çok önemli. Dışarıda yerler buzla kaplı ve hava sıcaklığı -8 dereceyi gösterirken maçı stadın üstü kapandığı için makul bir soğuklukta izledik. Ayrıca çatı altındaki boşluklar da "Fermuarlı" bir sistemle kapandığından Alman ve Türk taraftarlar, TT Arena'nın üst katında titreyerek maç izleyen taraftarlar gibi soğukla hiç temas yaşamadı. Galatasaray Kulübü, Veltins Arena'yı inceleyip öncelikle çatı altındaki bu boşlukları kapatmalıdır.