AKHİSAR'DAN, Ordu'dan sonra Braga da G.Saray'a aynı oyun anlayışıyla, katı bir alan savunmasıyla oynadı. Akhisar savunması hata yaptı G.Saray kazandı. Ordu ve Braga golü önce bulunca oyunu kitledi. Alan savunmasını iki türlü çözersiniz; Ya duran toplar ya da rakip savunmanın arasına atacağınız dikine paslarla... G.Saray iki maçta da golü yedikten sonra rakibin kilidini açamadı.
G.Saray kağıt üzerinde belki iyi bir takım ama yaratıcı ve bitirici oyuncu konusunda ciddi sorunları var. Elmander-Umut-Burak üçlüsü, Türkiye için yeterli olur ancak Avrupa'da G.Saray'ı hedefe taşıyacak golcüler değiller. Önde top tutamadıklarından takım rakip kalede çoğalamıyor. Bir de rakipler alanları daraltınca G.Saraylı oyuncular ağa takılmış balık gibi çırpınıyor. Dar alanda oynayan rakipler fiziksel olarak yıpranmıyor, hücumu sürekli düşünen G.Saray, çok enerji kaybediyor. Bu yüzden dikkat dağılıyor, çok top kaybı yaşanıyor.
Fatih Hoca, takımın çözülen sistemini değiştirmeli. Real Madrid, Inter ve Chelsea, Nou Camp'ta topu ayağa isabetli kullanan Barcelona'yı geniş alanda oynayarak değil, 20-25 metrelik dar alanda oynarak durdurup, kontrataklarla vurdular. G.Saray kalan maçlarında Avrupa iddiasını sürdürmek istiyorsa kapanan kilidi açmaya yönelik oyun yerine Inter, Real, Chelsea'nin Barça'ya oynadığı gibi oynamalı. Fatih Hoca'nın elinde 2000'in G.Saray'ı olsa her sistemi oynar. Yaratıcı ve beceri yönü kısıtlı bu takımla prese dayalı hücum futbolunu oynamak mümkün değil. Geniş alanda oynamaya çalışan G.Saray Braga'dan golleri kontrataktan yedi. Çünkü, Melo formsuz, Selçuk fizik olarak güçsüz. Golcülerin becerileri kısıtlı.
Not: Portekiz'in tek komşusu İspanya. Hakem atamalarını da İspanyol Villar yapıyor. Norveçli hakem Hagen'in Braga ile karışan forması baştan fauldü. Maç boyu da Braga'nın 12. adamı gibiydi. G.Saray'a ucuz kartlar gösterdi. Rieara'nın çaldığı topa faul çaldı, Burak'a kalkan ofsayt da hatalıydı.